Aralık 2017’de çıkarılan 696 sayılı KHK ile kamudaki taşeron emekçiler takıma, belediyelerdeki taşeron emekçiler ise belediye şirketlerine alınırken, bu kapsamda düzenlemede yer alan şu cümle bugün işçilerin başına kaygı oldu: “Bunların istihdam mühletleri hiçbir formda toplumsal güvenlik kurumlarından emeklilik, yaşlılık yahut malullük aylığı almaya hak kazandıkları tarihi geçemez.” Bu tabir bugün resen emekli edilmeye neden oluyor.
Bilgi veren Tez-Koop-İş Sendikası Genel Lideri Haydar Özdemiroğlu, takıma geçirilen çalışanlardan emeklilik periyodu gelenlerin iş mukavelelerinin bir gün daha çalışmalarına imkan tanınmadan sonlandırıldığına dikkat çekti. Buna rağmen özel ya da kamuda çalışan bu çeşit takımlar dışındaki tüm personellerin çalışma haklarının kendi onay ya da oluru olmaksızın sonlandırılamadığına vurgu yapan Özdemiroğlu, şöyle devam etti:
ANAYASAYA DA MUHALİF
“Bu uygulama Türkiye’nin taraf olduğu milletlerarası kontratlarla anayasamızın temel kararlarına tartışmasız biçimde karşıt. Bu durum öncelikle ‘yasak’ kavramı ile vurgulanan ağır bir ‘ayrımcılıktır.’ Zira tıpkı işte, birebir mühletlerle çalışan lakin kamu kuruluşunda takıma geçirilen tüm personellere yönelik bir haksızlıktır.” Özdemiroğlu, genelde tüm çalışanların, özelde emekçi statüsünde kamu ve özel işyerlerinde çalışan milyonlarca personelin ekonomik ve toplumsal sıkıntılarının ekonomik buhran ve salgın şartlarında her geçen gün daha da arttığını, bilhassa insan onuruna yakışır şartlarda çalışma hakkının kıymetinin bariz biçimde öne çıktığını söyledi.
‘ÇALIŞMA HAKKI’ BİTTİ
İnsan Hakları Kozmik Bildirge-si’nin 23. unsuruna nazaran “Herkesin çalışma, işini serbestçe seçme, adaletli ve elverişli şartlarda çalışma ve işsizliğe karşı korunma hakkı olduğunu” hatırlatan Özdemiroğlu, Türkiye’nin 2005’te kabul ettiği Gözden Geçirilmiş Avrupa Toplumsal Şartı’nın 1. hususuna nazaran de devletin “çalışanların özgürce edindikleri bir işle hayatlarını sağlama haklarını tesirli biçimde korumayı” teminat altına almak zorunda olduğunu vurguladı.
Ayrıyeten Milletlerarası Çalışma Örgütü (ILO) kontratlarıyla teminata alınan çalışma hakkının, herkese işini özgürce kabul etme ve seçme hakkı verdiğini anlatan Özdemiroğlu, “Taşerondan takıma geçirilen çalışanlara yönelik gerçekleştirilen tüm haksız uygulamalar artık son bulmalı. Yüz binlerce çalışanın ayrımcılık ortamına itilerek kendilerinin ve ailelerinin hayatı karartılmamalı. Tez-Koop-İş, taşerondan takıma geçen üyelerimizin haksızlıklara karşı her şartta yanında olmayı sürdürecektir” dedi.
‘ADALETSİZLİK VE HAKSIZLIK’
Hak-İş Genel Lideri Mahmut Arslan da KHK ile takım alan çalışanların toplusözleşme nizamına geçmelerine rağmen tayin ve becayiş konusunda adaletsiz ve haksız bir uygulamayla karşı karşıya kaldıklarını söyledi. Arslan, “696 sayılı KHK’ye atıfta bulunarak takım alan arkadaşlarımızın tayin ve becayişlerinin olamayacağı konusunda kimi argümanlar var. Eşi öteki vilayette kendisi öbür vilayette çalışan arkadaşlarımız var. Bu durum insan hakları ve eşitlik manasında önemli bir adaletsizlik ve haksızlık. Bu mevzunun çözülmesini istiyoruz” dedi.
KHK ile kamuya geçen çalışanların 1 Kasım’dan itibaren kamunun sistemine dahil olduklarını anımsatan Arslan, şu vurguyu yaptı: “Emeklilik süreci toplumsal güvenlik sistemimizde emekçinin talebiyle olabilir. Personel talep ederse emeklilik isteyebilir. Talep olmadıkça personeller zorla emekli edilemezler.” Mahmut Arslan ayrıyeten mevzuyu Anayasa Mahkemesi’ne kadar götürüp, eşitsiz ve adaletsiz uygulamanın iptal edilmesini isteyeceklerini açıkladı.
Cumhuriyet
