Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Parti Meclisi Üyesi ve Kastamonu Milletvekili Hasan Baltacı, Aile ve Toplumsal Hizmetler Kastamonu Vilayet Müdürlüğü’ndeki uyuşturucu skandalını bir defa daha Meclis’te gündeme getirdi.
Malatya Aile ve Toplumsal Hizmetler Vilayet Müdürlüğü’nde de tıpkı olayın yaşanmış olmasına dikkat çeken Milletvekili Hasan Baltacı, her iki olayın derinlemesine araştırılması ve aydınlatılması gerektiğini vurguladı.
27 Ekim’de Meclis’te gerçekleştirdiği açıklamada, emniyet güçlerince 24 Mart 2021 tarihinde düzenlenen operasyonda, bir devir Aile ve Toplumsal Hizmetler Kastamonu Vilayet Müdürlüğü’nde makam sürücülüğü de yapan bir kişinin, özel şahsi aracında 594 adet uyuşturucu ilaçla yakalanmasına karşın hala vilayet müdürlüğündeki vazifesine devam ettirilmesine reaksiyon gösteren Milletvekili Hasan Baltacı, 27 Ekim’de misyondan alınan ve akabinde savcılık talimatıyla tutuklanan bu şahsı 7 ay 7 gün boyunca kimlerin koruyup kolladığının ortaya çıkarılması, muhakkik raporunun bakanlığa 27 Ekim’e kadar gönderilmemesinde kimlerin sorumluluğunun olduğunun tespit edilmesi gerektiğini bir sefer daha vurguladı.
Vilayet müdürlüklerinde uyuşturucu skandalları yaşanmasına mahzur olamayan bir bakanlığın ülkenin gençlerini uyuşturucudan nasıl koruyacağını merak ettiğini belirten Milletvekili Hasan Baltacı, şu tabirleri kullandı:
“BU MEVZUNUN PEŞİNİ BIRAKMAYACAĞIM”: Dün bu kürsüde bahsedildi, ben de tekrar bahsetmek istiyorum, bu mevzunun da peşini bırakmayacağımı peşin peşin söylüyorum: Türkiye bir uyuşturucu trafiğinin merkezi olmaya yanlışsız süratle ilerliyor. Bunu nereden anlıyoruz? Son on yılda Türkiye’de uyuşturucu kullanım oranı yüzde 189 oranında artmış. Natürel bu, tespit edilebilen sayılara nazaran yapılan bir oranlama. Tespit edilemeyenleri de hesaba katarsak Türkiye’de uyuşturucu kullanımı süratle artıyor. Bundan yirmi iki gün evvel, 27 Ekim günü yeniden bu çatı altında Kastamonu’da yaşanan bir olaydan bahsetmiştim. 27 Ekim günü Kastamonu’da Aile, Toplumsal Hizmetler Vilayet Müdürlüğünde elektrik teknisyeni olarak, bir gazi yakını olduğu gerekçesiyle işe alınan 22-23 yaşlarındaki bir kişinin, 24 Mart 2021 tarihinde Emniyetin yaptığı operasyon sonucunda kendi özel aracında 594 tane uyuşturucunun yakalanmasıyla ilgili bir konuşma yapmıştım. Bu konuşmada şunu söylemiştim: “Yedi ay yedi gün boyunca bu şahıs hakkında neden hiçbir süreç yapılmadı ve bu şahıs niçin misyonuna devam ediyor?” Ben bu açıklamayı yaptıktan bir gün sonra bu şahıs misyondan alındı ve üç dört gün sonra da tutuklanarak cezaevine gönderildi.
“MUHAKKİK RAPORLARINI BAKANLIĞA GÖNDERMEK İÇİN NEDEN 7 AY 7 GÜN BEKLENDİ”: Birebir mevzuyu Plan ve Bütçe Kurulunda Aile ve Toplumsal Hizmetler Bakanı Sayın Derya Yanık’a da yönelttiğim de Sayın Derya Yanık şöyle bir karşılık vermiş: ‘Birkaç başlık vardır, birkaç başlıkta, rastgele bir biçimde bizim uyuşturucunun selametini, sonucunu, vesairesini beklemeye tahammülümüz yoktur.”
Artık buradan bir kere daha Sayın Bakana sormak istiyorum. Kastamonu’da yaşanan bu skandaldan sonra, yani 24 Mart’ta Emniyetin yapmış olduğu operasyondan sonra, benim konuşmama kadar geçen yedi ay yedi günlük mühlet içerisinde bu soruşturmayla ilgili atanan muhakkikler raporlarını neden düzenleyip de Bakanlığa göndermediler ve bu şahıs, bu kişi niçin misyonundan alınmadı? Artık, bunun karşılığını Aile ve Toplumsal Hizmetler Bakanının vermiş olması lazım. Neden vermesi lazım? Zira bu şahsı koruyan, kollayan birileri var. Bildiğiniz üzere, bedelli arkadaşlar, uyuşturucu, üretiminden satışına kadar bir şebeke tarafından gerçekleştirilen bir süreci kapsıyor. Evet, uyuşturucu satan bir kişi bizim konuşmamızdan sonra vazifesinden alındı ve tutuklandı fakat ardındaki şebekenin ortaya çıkarılması için, bilhassa şunu vurgulamak istiyorum, yedi ay yedi gün boyunca muhakkik raporu niçin tutulmadı? Bu şahısları kim koruyor, kolluyor bunun bir an evvel açığa çıkarılması lazım.
“KASTAMONU VE MALATYA’DAKİ SÜREÇLER BİR AN EVVEL AYDINLATILMALI”: Bir öteki husus da, tesadüfe bakın ki, ben 27 Ekimde konuşma yaptıktan sonra tekrar Aile ve Toplumsal Hizmetler Bakanlığına bağlı Malatya Aile ve Toplumsal Siyasetler Vilayet Müdürlüğünde, Vilayet Müdürünün sürücülüğünü yapan bir şahsın konutunda 4 bin tane, Toplumsal Siyasetler Vilayet Müdürlüğünde de 5 bin tane uyuşturucu hap yakalandı. Tesadüfe bakın ki iki olay birbiriyle benzerlik arz ediyor. Kastamonu’daki şahıs da Aile Toplumsal Hizmetler Vilayet Müdürünün sürücülüğünü yapıyordu, kendi özel aracında 594 tane uyuşturucu yakalanmıştı. Artık, bu iki sürecin de aydınlatılması gerekiyor. Derseniz ki “Kardeşim, Kastamonu’da yaşanan olayla Malatya’daki olay birbiriyle temaslı değil.” Bunu da ortaya koymanız gerekiyor. “Bu iki süreç münferitti.” derseniz yeniden de bu iki sürecin bir an evvel aydınlatılması gerekiyor.
“MEMURLARINI UYUŞTURUCUDAN KORUYAMAYAN BAKANLIK GENÇLERİMİZİ NASIL KORUYACAK?”: Sayın Bakana buradan bir şeyi tabir etmek istiyorum: Bakanlığının kuruluş kanununun 7’nci hususunda şöyle söylüyor, diyor ki: “İldeki çocuk ve gençlerin uçucu ve uyuşturucu hususla ilgili ziyanlı alışkanlıklara maruz kalmasını önlemek.” Daha Sayın Bakan, kendi vilayet müdürlüğünde çalışan memurları uyuşturucudan koruyamamışken bu ülkenin gençlerini uyuşturucudan nasıl koruyacak, bunu da doğrusu merak ediyorum. Sayın Bakana buradan şunu söylemek istiyorum: Bakan olmak, toplumsal medyada trol olmaya benzemez.
“İSTİKLAL YOLU’NU UYUŞTURUCU TİCARETİ YAPILSIN DİYE YÜRÜMEDİK”:
