Türkiye genelinde koronavirüs olay sayılarında büyük artış gözlenirken Sıhhat Bakanı Fahrettin Koca, dün Koronavirüs Bilim Konseyi toplantısının akabinde açık test siyasetine geçildiğini ve semptom göstermeyen hastaların da tabloda gösterileceğini belirtti. Bakan Koca, bununla birlikte son 24 saatte 28 bin 351 hadise olduğunu duyurdu.
Ülke genelinde yaşanan artışın Adana’ya da yansıdığını ve bunun öngörülen bir durum olduğunu söyleyen Sıhhat Bakanlığı Bilim Şurası üyesi Prof. Dr. Yeşim Taşova, kentte 16 radyoya yapılan bir ortak yayın öncesi açıklamalarda bulundu. Son günlerde ülkenin birçok kentinden hastane önlerinde koronavirüs test kuyruklarının olduğu imgeler geldiğine dikkat çeken Taşvova, pandemi sürecinde testin değerli bir yer tuttuğunu ancak yanlışsız vakitte yapılmayan testin büyük oranda aldatıcı olacağını söyledi.
‘TEMAS SONRASI 6 GÜN BEKLEMEK GEREK’
Hastanelerde gün geçtikçe yoğunluğun arttığını kaydeden Prof. Dr. Taşova, test kuyruklarının salgının arttığı her ülkede öngörülen bir şey olduğunu söyledi. Bu husustaki en büyük yanılgının temaslı olan kişinin telaş yaparak hiçbir semptom göstermemesine rağmen temastan kısa mühlet sonra teste gitmesi olduğunu belirten Taşova, “Pozitif biriyle temas sonrası 6 günden evvel yaptırılan testin olumlu çıkma mümkünlüğü ‘yok’ denecek kadar az. Yani siz aslında virüsü bedeninize almış olsanız dahi hastalığın hakikat evresinde test yaptırmadığınız için hakikat sonuç alamazsınız. Kişi semptom göstermediği halde 6 gün öncesinde hastaneye gidip ‘Bende bulgular var’ diyerek test yaptırırsa hem kendisini yanıltır hem de sıhhat sisteminde yoğunluğa neden olur. Bundan ötürü temaslı iseniz 6 gün kendinizi dinleyin sonrasında bulgular ortaya çıkarsa aslında filyasyon takımları sizi yönlendiriyor. 6 gün içinde kendinize dikkat edin. Belirti ve bulgu varsa çabucak sıhhat kuruluşuna başvurun” dedi.
Son devirdeki kısıtlamalara da değinen Taşova, bu süreçlerde kısıtlamaların kaçınılmaz olduğunu lakin her şeyden evvel alınacak ferdî kısıtlamaların salgın açısın hayati ehemmiyet taşıdığını söyledi.
‘LOKAL AĞRI DIŞINDA YAN TESİR YOK’
Türkiye’nin birçok kentinde olduğu üzere Adana’da da kendisinin öncülüğünde yapılan aşı çalışmalarına da değinen Prof. Dr. Taşova, çok sayıda gönüllüye aşı yapıldığını bu sayının 1000’e yaklaştığını belirtti. Kendisinin de istekli aşı olduğunu ve 14 gün sonra ikinci aşıyı olacağını anlatan Taşova, “Kullandığımız aşı yaygın olarak kullanılan ve halk ortasında ‘ölü virüs aşısı’ olarak bilinen inaktive aşısıdır. Şu ana kadar lokal ağrı dışında kıymetli bir yan tesir yok. Çalışmalar sürüyor. Burada değerli olan aşının ürettiği antikorun ne kadar müddetle kalıcı olacağıdır. Bir aşının tam manasıyla ortaya çıkması olağanda yıllar alan bir süreç. Pandemi devrinde ise aşı için çok ağır bir çalışma var. Her şey olumlu ilerlerse 2021’nin ortasından sonra aşı ortaya çıkmış olabilir” dedi.
Pandemi sürecinde ferdî hassaslığın çok değerli olduğunu ve en vurucu noktanın maske, aralık ve el hijyenine dikkat etmek olduğunu söyleyen Prof. Dr. Taşova, hastalığın kitlesel olarak yayılmasının önüne geçmenin bu önlemlere uyulmasıyla olacağını söz etti. Dünyadaki hiçbir ülkenin herkesin hasta olmasını kaldıracak bir sıhhat sistemi kapasitesi olamayacağını kaydeden Taşova, “Burada sorun yalnızca yatak sayısı değil. Sizi yatak tedavi etmez. En kıymetli nokta binlerce hastaya vakit ayırmaya çalışan tabip, hemşire ve öteki sıhhat çalışanlarının kâfi olmasıdır. Şahsî alınacak tedbirlerle sıhhat sistemimize takviye olabiliriz” diye konuştu.
Cumhuriyet
