Faik Öztra, yaptığı yazılı açıklamada genç işsizliğinin ‘beka sorunu’ olduğunu belirterek, gerçek sayıların daha da berbat olduğunu vurguladı. Öztrak, muhalefetin tekliflerinin dikkate alınmadığını tabir ederek şu tespitleri yaptı: 

“TÜİK’in açıkladığı Mayıs 2020 periyoduna ilişkin sayılara nazaran ülkemizdeki işsiz sayısı 331 bin kişi azalarak 3,8 milyon bireye düştü. Lakin, iş bulma ümidini kaybettiği için ya da öbür nedenlerle iş aramayıp çalışmaya hazır olanlar, eksik, yetersiz istihdam edilenler ile mevsimlik çalışanlar dahil edildiğinde, gerçek işsiz sayısı 10 milyon 570 bine, gerçek işsizlik oranı ise yüzde 30,6’ya ulaşarak rekor kırdı. Ülkemizdeki işsiz sayısı 109 ülkenin nüfusundan fazla. Ayrıyeten, 2020 Mayıs periyodu itibariyle istihdamda göründüğü halde iş başında olmayanların sayısı da 5 milyon kişinin üzerinde. İş başında olmadığı halde çalışıyor görünenlerle birlikte, çalışmayan yurttaşlarımızın sayısı 16 milyona yaklaşıyor.”

“4,7 MİLYON GENCİMİZ, KONUTTA OTURUP AİLELERİNİN ELİNE BAKIYOR”

“Genç işsizliği harikulâde yüksek… Mayıs 2020 periyodu itibariyle Türkiye’de her dört gençten biri işsiz, her dört işsizden biri ise üniversite mezunu. 20-29 yaş ortasında çalışacak, üretecek, Türkiye’ye bedel katacak her 10 gencimizden 4’ü ne bir işte çalışıyor, ne de okulda okuyor. Ailelerin ve ülkemizin umudu olan 4,7 milyon gencimiz, meskende oturup ailelerinin eline bakıyor. Ülkemizin geleceği olan gençlerimizin işsizliği bu ülkenin en kıymetli beka problemidir.”

‘UÇAN IKTISAT DEĞİL, İŞSİZLİK’

“Son bir yılda, işi olup da işini kaybedenlerin sayısı ise 2 milyon 411 bin kişi oldu. Çalışan sayısı, son iki aydır 2,5 milyon dolaylarında azalıyor. Çalışan sayısında bu düzeyde azalmalar mevcut seride daha evvel görülmedi. İstihdamdaki düşüşün sektörel dağılımına bakıldığında, tarımda 308 bin, endüstride 274 bin, inşaatta 206 bin, hizmetler kesiminde 1 milyon 622 bin yurttaşımızın işini kaybettiği görülüyor. Hizmetler bölümündeki iş kaybının detaylarına bakıldığında ise turizm dalının önemli yara aldığı anlaşılıyor. Kesimdeki istihdam kaybının üçte birinden fazlası ‘konaklama ve yiyecek hizmetleri faaliyetleri’ kolundaki istihdamdaki azalmadan kaynaklanıyor. Saray idaresinin ülkeyi ve ekonomiyi değil, işsizliği uçurduğu TÜİK sayılarıyla bile gizlenemez bir boyuta ulaşmış durumda.”

“GÜVEN DUYULMAYAN YÖNETİCİLER VAZIFESI BIRAKMALI”

“Tek kişilik vesayet rejimi ülkede hiçbir kaygıya deva olmuyor. Bu idare milleti görmüyor, sesini duymuyor. 2018’de krizin başladığı devirden bu yana ortaya koyduğumuz tahlil teklifleri Saray hükümeti tarafından dikkate alınmadı. Hastalık, aspirin tedavisiyle, pansumanla geçiştirilmeye çalışıldı. CHP olarak pandemi sürecinde de çok sayıda önlem önerdik. Bu tekliflerimize de kulak tıkandı. Halbuki ‘Türkiye’nin gereksinimi, istişareyle oluşturulmuş, yeni, itimat veren, takvime bağlanmış bir iktisat programı’ dedik ancak bu yapılmadı. Bu evrede, Saray hükümetinin ekonomik krizi çözmek için alabileceği en tesirli önlem, başta Damat Bakan olmak üzere artık inanç duyulmayan yöneticilerin misyonu bırakması ve liyakatli takımların işbaşına gelmesinin önünü açmasıdır.”

‘ÜLKEMİZİN YARININDA CHP VAR’

“Ülkemizin yarınlarında; Toplumsal demokrat siyasetleriyle, hukukun üstünlüğüne, kuvvetler ayrılığına ve demokrasiye saygısıyla, hiçbir çocuğun yatağa aç girmeyeceği toplumsal devlet anlayışıyla, çiftçinin, işçinin alın terinin karşılığını verecek, emekliye insanca bir ömrü sürdürmesine yetecek imkanları sağlayacak, ülkeye huzuru ve refahı getirecek, Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında, milletimizi insani gelişmişlik liginde en üst sıralara taşımaya azmetmiş liyakatli takımlarıyla Cumhuriyet Halk Partisi vardır.”

Cumhuriyet