ESİN KÖYMEN
(Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi İdare Heyeti Başkanı)
“Atatürk ve Cumhuriyetin kuruluşu prestijiyle oluşturulan ve Atatürk’ün isminin verildiği aslında her yere müdahale ediyor. Cumhuriyet kıymetleriyle hesaplaşıyor. Kendi muhafazakâr niyet yapısını ve davranış biçimini direkt doğruya kent yerleri üzerine nakşediyor. Yaptığı, kent yerlerinde Cumhuriyet bedelleriyle hesaplaşmak. Türkiye’deki bireylerin sosyokültürel seviyesini, kentleşme şuurunu arttırabilmek için bir dizi çalışmanın modülüdür kültür merkezleri. Cumhuriyet kıymetleridir. Aslında aydınlanmanın öncüsü olarak bu kültür merkezleri kullanılmıştı. Aydınlanmayla ilgili bir sıkıntısı var. İsim üzerinden de bunu yapıyor. Atatürk Kültür Merkezi, direkt doğruya Atatürk’ün devrimci duruşu ve sanata verdiği kıymetin bir yansımasıdır. Bununla da hesaplaşmaya çalışıyor.”
AKİF BURAK ATLAR
(Şehir Plancıları Odası İstanbul Şube Başkanı)
“AKM, simgelediği modernite ve Cumhuriyet kıymetleriyle birlikte Taksim Meydanı’nın tamamlayıcı bir kesimi. Yalnızca yapısı ve fonksiyonuyla değil, ismiyle de İstanbul’un hafızasında ve kimliğinde tartışılmaz bir pozisyonda. Bu pozisyondaki bir kent simgesinin ismini değiştiremezsiniz. Toplumsal bir kabul olmadan bu cins bir değişikliğin karşılığı yoktur, tartışmaya bile gerek yok.”
ŞENAL SARIHAN
(Cumhuriyet Bayanları Derneği Kurucu Genel Başkanı)
“Atatürk Kültür Merkezi aslında Atatürk’ün ismini silme halinin bir devamı olarak ortaya çıkıyor. Atatürk’ün isminin Türkiye’nin yapısal manzaralarından de silinmeye çalışılması, Cumhuriyetle hesaplaşmanın bir sonucu olarak karşımıza çıkıyor. Cumhuriyetin bütün kıymetlerini ve bütün kazanımlarını ortadan kaldırmaya gerçek tırmanan bir siyaset ile karşı karşıyayız. Ankara’da her türlü aksiliğe rağmen Anıtkabir dolar ve taşar. Herkes buradadır. Bu gösteriyor ki bir ülkenin yazgısını tayin etmiş, bir ülkeyi demokratik bir yapıya kavuşturmak için emperyalizme karşı çaba etmiş ve oradan bir Cumhuriyet, bir ülke yaratmış olan Mustafa Kemal ve arkadaşları ve onun kazanımlarını unutturmak olanaksız. Bunu birtakım yerleri tırpanlayarak başaramazsınız, başaramayacaklar.”
İLHAN GÜLEK
(ADD Genel İdare Heyeti üyesi ve İstanbul sorumlusu):
Atatürk’le Taksim özdeşleşmiştir. Çağdaş uygarlığı sanatla bütünleştiren Atatürk ismine bir kültür merkezinin olması da İstanbul’un olmazlarındandır. İstanbul’a sembol olmuş bir merkezden, havaalanından, spor alanlarından Atatürk isminin silinmesi bir projeninin devamından öbür bir şey değil. Çağdaşlık, uygarlık ve sanat Türkiye’de Atatürk devrimleriyle başlamıştır. Bu yüzden Atatürk ismi oraya en çok yakışacak ve değiştirilmeyecek isimdir. Bu ismin değiştirilmek istenmesi karşıdevrim sürecinin durakları, adımlarıdır. Atatürk’ten uzaklaşırsanız laiklikten, çağdaş eğitimden ve dünyadan uzaklaşırsınız.
YEKTA KARA
Opera sanatkarı
“Dünyanın bütün büyük başşehirlerinde opera binalarında yalnızca opera ve bale sergilenir. Ankara’da da birinci yapıldığında böyleydi. Doğrusu budur, ben de bu türlü olmasını tercih ederim. İstanbul’daki Atatürk Kültür Merkezi bir opera binası değildi, burada opera ve balenin yanı sıra konserler de düzenlenirdi, vakit zaman tiyatro yapıtları de diğer etkinlikler de. Şayet nitekim yalnızca opera ve bale için bir merkez hazırladılarsa itirazım olmaz. Lakin o kadar büyük bir inşaat ki, otoparkı da içine aldılar, mimari ayrıntılarını bilmiyorum fakat yalnızca operaya ayrılacağını hiç sanmıyorum. Yeniden çeşitli kültürel aktifliklerin yapılacağı bir merkez olacaksa ismini niçin değiştiriyorlar, bilmiyorum.”
RENGİM GÖKMEN
Cumhurbaşkanlığı Devlet Senfoni Orkestrası Şefi
“Cumhurbaşkanının o kelamı benim de dikkatimi çekti. Fakat pek anlamadım. Bundan sonra oraya Atatürk Opera Binası dememiz mi isteniyor, bilmiyorum!”
MESUT İTKU
Emekli opera müdürü
“İçinde yalnızca opera oynanacak bir bina olmasını gönlüm isterdi. Lakin proje tekrar çok hedefli olarak tasarlandı. O vakit isminin de Atatürk Kültür Merkezi olarak kalması gerekir. Opera Merkezi denilince içinde yalnızca opera oynanmalı. Burası o denli bir yer olmuyor ki?”
Cumhuriyet
