Vatan Partisi Umumi Yöneticisi Şark Perinçek Habertürk canlı yayında Eren Eğilmez’in programında gazetecilerin sorularını yanıtladı. Ayasofya’nın camiye çevrilmesinin Türkiye’nin egemenlik hakkı ve hukuka mütenasip olarak aldığı bir karar olduğunu belirten Perinçek, yabancı memleketlerin bu karara hürmet duyması gerektiğini vurguladı.

Perinçek toplumsal medyada yaygınlaşan “Ayasofya kararıyla Atatürk’e ihanet edildi” yanındaki söylemlere karşı çıktı: “Kimin Atatürk’ün mevziisinde olduğu 15 Temmuz, Fırat Kalkanı, Zeytin Kısmı, Barış Pınarı’nda görüldü. Artık de Şark Akdeniz’de, Suriye ve Irak’ın kuzeyinde ABD tehditlerine karşı uğraş edenler bu mevziide. PKK ve FETÖ ile işbirliği yapanlar ise Atatürk’e ihanet eden konumda. Bu nedenle Ayasofya konusunda verilecek bir Atatürk imtihanı yok.”

Şark Perinçek, “Ayasofya, Türkiye’nin hükümranlık yerinde olan bir kurum. Türk hukuku burada muteber ve Ayasofya ilgili statüyü yabancı devletler düzenleyemez yahut bize dayatamaz. Danıştay’ın kararına herkesin hürmet duyması gerekir. Bu kararı savunacağız ve önümüze bakacağız” dedi.

“ATATÜRK’E İHANET EDİLDİ” DİYENLERE KARŞILIK VERDİ

Perinçek, bilhassa toplumsal medyada yürütülen “Ayasofya kararıyla Atatürk’e ihanet edildi” halindeki kampanyayı eleştirdi: “Ayasofya’nın camiye çevrilmesi kararında Atatürk’e ihanet aramak yanlış. Atatürk’ün mevziisi Ayasofya değil. Kimin Atatürk’ün mevziisinde olduğu, 15 Temmuz FETÖ savaşında, Fırat Kalkanı, Zeytin Kolu ve Barış Pınarı’nda görüldü. Artık de Şark Akdeniz’de Mavi Vatanda, Suriye ve Irak’ın kuzeyinde ABD’nin tehditlerine karşı yürütülen savaşta Atatürk mevziisindeyiz. Buralarda savaşan, PKK’yı gömen, FETÖ’yü ezen bir hükümetin Atatürk’e ihanet ettiğini ileri sürmek gerçeğe karşıttır.”

2. İSTİKLAL SAVAŞINDA – ATATÜRK MEVZİİSİNDE OLANLAR

“KARAR HUKUKA UYGUN”

Danıştay’ın münasebetini incelediğini belirten Perinçek hukuka karşıtlığın laf konusu olmadığı şu laflarla anlattı: “Hem mühlete elverişlilik yani yordam bakımından hem de esas tarafıyla karar hukuka münâsib. Devletin mülkiyetinde değil. Vakıf olduğu için bir hususî mülkiyet kapsamında. Fatih Sultan Mehmet’in bir maksat için vakfettiği hususî bir mülk olarak bedellendiriliyor. Bu nedenle vakfedenin tasarrufunun, kamu müdahalesiyle kaldırılması zati mümkün değil. Sonuç olarak Danıştay da kararında “Vakfeden bunu camii olarak vakfetmiştir” diyor ve 1934 yılındaki Bakanlar Konseyi Kararı iptal ediliyor. Tüzel açıdan karar hakikat.”

O IHTARLARIN NEDENİ: TÜRKİYE’NİN MENFAATLERİNİ KORUMAK

Perinçek’e karar öncesinde Ayasofya ile ilgili hükümete yaptığı ikazlar da soruldu. Perinçek, kelam konusu ihtarları Türkiye’nin menfaatleri gereği, güvenlik siyasetleri açısından dostlarıyla arasını açmaması ve bu memleketlerden sağlanacak turizm gelirlerinin de kayba uğramaması için yaptığını tabir etti.

Cumhuriyet