Global piyasaların para siyasetinde erken sıkılaşmaya gidilme ihtimaline dair ipuçlarını takip edeceği ABD Merkez Bankası (Fed) Lideri Jerome Powell’ın Çarşamba ve Perşembe gerçekleştireceği konuşmanın öncesinde Salı günü açıklanacak olan ABD TÜFE verisi de yakından takip edilecek.
Ayrıyeten bu hafta JP Morgan, Goldman, Citigroup ve Wells Fargo öncülüğünde şirketler finansal sonuçlarını yayımlamaya başlayacak.
Bugün yurtiçinde saat 1000’da yayımlanacak olan Mayıs ayı işgücü istatistikleri ve Haziran ayı konut satışları takip edilecek. Piyasada takip edilecek bir öteki gelişme ise Hazine’nin iki yıl vadeli, altı ayda bir kupon ödemeli tahvili tekrar ihracı olacak. Takip edilecek öteki bir gelişme ise bugün gerçekleştirilecek kabine toplantısı olacak.
Geçen hafta 8.6350-8.73 üzere yalnızca %1 marj taşıyan bir bantta süreç gören dolar/TL saat 0843 prestijiyle 8.6500/8.6680 düzeyindeydi. Euro/TL 10.2641/10.2863, sepet bazında TL 9.4570/9.4772 düzeyindeydi. Türkiye’nin 5 yıllık CDS’leri Cuma günü 386/391 baz puan düzeyinden kapandı.
Türkiye’de enflasyondaki yükselişin akabinde TCMB’den faiz indirimi beklentilerinin ötelenmesi TL’ye bir ölçü dayanak olurken, neredeyse tüm gelişmekte olan ülke para üniteleri geçen hafta yükselen dolar karşısında kıymet yitirdi. TL bir haftalık periyoda bakıldığında yalnızca %0.1 kayıpla gelişmekte olan ülke para üniteleri karşısında en iyi performans gösteren üç para ünitesinden biri oldu.
Milletlerarası piyasalara bakıldığında risk iştahı, koronavirüs Delta varyantının yayılması sonucu global ekonomik toparlanmanın yavaşlayacağı kaygılarıyla kısmen azalmış durumda.
Yurtiçinde enflasyonun Haziran ayında kaydettiği sürpriz artışın akabinde TCMB’nin birinci faiz indirimini ne vakit yapacağı iddiaları neredeyse büsbütün yılın son çeyreğine ötelenirken, Reuters anketine katılan dört kurum artık bu yıl faiz indirimi beklemediğini belirtti.
TCMB’nin bu hafta faizleri sabit tutması beklenirken piyasalar daha çok PPK metnindeki değişiklikler ile yapılacak kelamlı yönlendirmelere odaklanacaklar.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan başta olmak üzere siyasetin faizlerin indirilmesi konusundaki istelikliği biliniyor. Fakat yıl başından bu yana %17 kıymet kaybeden TL’nin daha fazla bedel kaybetmesinin önündeki en önemli öge %19 oranındaki siyaset faizi. Faizlerdeki muhtemel bir indirimin ötelenmesi TL’yi destekleyici tarafta tesir yaratıyor.
