CHP Küme Başkanvekili Engin Altay, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında gündeme ait değerlendirmelerde bulundu.
TBMM Plan ve Bütçe Kurulunda dün görüşmelerine başlanan 2022 yılı bütçesinin, gelecek yılın millet için bir “ızdırap” yılına dönüşeceğini ortaya koyduğunu belirten Altay, “2022 bütçesinde yatırım 132 milyar lira, faiz 240 milyar lira. Neredeyse yatırımın iki katı meblağında faiz var. Bu vahim bir tablo. Türkiye, her ay 20 milyar lira, her hafta 4 milyar 300 milyon lira, bu ülke her Allah’ın günü 613 milyon lira faiz ödeyecek. Kur arttıkça bu sayılar da maalesef artacak.” diye konuştu.
Türkiye’de 6 milyon 630 bin aileye toplumsal yardım yapıldığını ve bütçeden bu kısma 104 milyar lira ayrıldığını lisana getiren Altay, “Daha vahim, beşli çeteye 42,5 milyar lira garanti ödemesi yapacak. Erdoğan; hani Hazineden beş kuruş çıkmayacaktı? Bu ne? Ya Fuat Oktay millete palavra söylüyor ya sen söylüyorsun.” kelamlarını sarf etti.
2022 yılı bütçesinin, milletin ve devletin bütçesi olmadığını söyleyen Altay, “Bu bütçe sarayın, saray şürekasının, beşli çete ve faiz baronlarının bütçesidir. 84 milyon vatandaşımız, 2022 yılında beşli çeteye, faiz baronlarına ve saraya çalışacaktır.” sözünü kullandı.
CHP Küme Başkanvekili Altay, bütçede maaş artırımının, devlet memurları için yüzde 5, cumhurbaşkanı için yüzde 14,5 olarak öngörülmesini eleştirerek, “Ayıp değil mi? Yani sen varlıkta millet yoklukta, sen refahta millet sefalette, sen sefada millet cefada sınanacak. Bunu kabul etmiyoruz. Görüyorum ve umuyorum ki bu bütçe, Türkiye’nin son sefalet bütçesidir. Bu bütçe, bir avuç azınlık için sefa, 84 milyon için cefa bütçesi olarak Türkiye’nin son bütçesidir; Erdoğan ve şürekasının son bütçesidir. Bundan sonraki bütçeyi inşallah Millet İttifakı olarak bizler gerçekleştireceğiz.” görüşlerini öne sürdü.
“YAVUZ HIRSIZ MESKEN SAHİBİNİ BASTIRIRMIŞ”
Engin Altay, “iktidarın, devletin parasını tercihli vakıflara pompaladığını, bu vakıfların devletteki her cins atama ve tayine karıştığını” sav ederek, “Devlette yeni bir yapılanma. Yalnızca ismi farklı. Evvelce bunlara paralel FETÖ vardı, artık birkaç vakıf var. Bu vakıfların hepsi en üstte yeniden saraya bağlı. Vakıflarla ilgili ikazlarımızı yaptıkça, cumhuriyet savcılarının ve kamu bürokratlarının, anayasa kararlarına uymaktan imtina ettiklerini görüyoruz.” dedi.
CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun bürokratlara yönelik kelamlarına değinen Altay, kelam konusu bürokratlar ortasında hakim, savcı, vali, kaymakam, ilçe ve vilayet müdürü, ihale komitesi memurlarının da yer aldığını söyledi. Altay, “Memura ‘Hırsızlığa göz yumma ve alet olma’ demek tehditse evet bu, tehdit. Biz bunu, samimi, yapan, insani bir ihtar olarak görüyoruz.” diye konuştu.
Kamu bürokrasisi üzerinde vesayetin kabul edilemez olduğunu, memurların Anayasa’ya uygun hareket etmesini istediklerini lisana getiren Altay, “Yavuz hırsız mesken sahibini bastırırmış. Biz memuru sizin tehdidinizden müdafaaya, sizin kirli emellerinize alet edilmesini önlemeye çalışıyoruz; gayri yasal emirlerinize karşı dik durmaya çağırıyoruz.” sözünü kullandı.
AKP Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş’un “Varsa bir kabahat işleyen, getirin.” dediğini aktaran Altay, “Nereye getireceğiz Kurtulmuş? Yargıçların cübbelerine düğme diktiniz, savcıların ellerine kelepçe bağladınız.” görüşünü paylaştı.
“TELEKOM VURGUNUNA GÖZ YUMANLAR DORUKLARDA…”
CHP’li Altay, Hariri ailesinin Telekom’un içini boşaltmasına göz yumduğununu hatırlattığı Türk Telekom yöneticilerinin isimlerini sıralayarak, “Devletin 6,5 milyar dolar, en hafif tabirle, tokatlanmasına göz yuman beşerler hala zirvelerde.” değerlendirmesinde bulundu.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya “Neden Sezgin Baran Korkmaz’ın Avusturya’dan iadesini istediniz?” sorusunu yönelten Altay, “Soylu; biz bunun hesabını sormayalım mı? 2017’de Korkmaz’ın özel uçağına bindin mi, binmedin mi? Korkmaz ile görüştükten sonra sonraki gün niçin kaçtı? Kaçtıktan sonra tekrar yakalama kararı niçin çıktı? Artık adamı Avusturya’dan niçin istiyorsun?” dedi.
‘HESAP SORACAĞIZ’ DEDİ: ANLATAMADIĞIMIZ O KADAR KİRLİ İŞLER VAR Kİ…
CHP Küme Başkanvekili Altay, basın mensuplarının sorularını da yanıtladı.
Bir gazetecinin “bürokratlardan hesap sorulacağı” kelamlarını değerlendirmesini istemesi üzerine Altay, iktidara gelmeleri halinde Ulu Divan düzeneğinin çalışacağı konular olacağını belirtti. Altay, iktidarlarında, yargıçların cübbesindeki düğmelerle savcıların elindeki kelepçeleri keseceklerini söz ederek, “Sonra sistem, kendini zati koruma altına alacaktır.” diye konuştu.
AKP iktidara geldiğinde Meclis’te soruşturma kurulları kurulduğunu ve birtakım bakanların Şanlı Divan’a gönderildiğini anlatan Altay, kelamlarını şöyle sürdürdü:
“19 yılda bir sürü iş yaptın, kendi bakanlarını istifa ettirdin, siyasi hayatlarını bitirdin fakat Meclis’te soruşturma komitesi kurulmasını önledin. Artık Sezgin Baran Korkmaz ile bu çeşit münasebeti olanlarla ilgili gözümüzü kapatalım mı? Millet istiyorsa bunu da yaparız. Ancak millet, bize ‘Hesabı sorun’ diyecek, ‘Kör kuruşuma el uzatandan hesap sorun’ diyecek. Bütün AK Parti’lileri, yetkili ve etkililerini, 19 yılda kamuda misyon yapan üst ve orta seviyede bürokratları sabıkalı ilan etmeyeceğiz. Hata ve cezaların kişiselliği prensibinden hareketle cürüm işleyenden kamu ismine hesap soracağız. Utandığımız için anlatamadığımız o kadar kirli işler var ki… Ancak evrak olmadan da konuşmayız.”
Engin Altay, CHP Genel Lideri Kılıçdaroğlu’nun bürokratlara yönelik açıklamasındaki tarihe ait bir soruya karşılık, “Sayın Genel Başkan’ın kamunun çalışmaya başladığı tarih olan 18 Ekim’i işaret etmesinin altında özel bir şey aramaya gerek yoktur. Genel Başkan’ın ihtarından evvel kabahat işleyen, çalanlarla meşgul olacağız. Bilhassa bu ikazdan sonra parti militanı üzere çalışan bürokratlarla ayrıyeten hesaplaşacağız. Bugüne kadar AK Parti militanı üzere çalıştırılmış, sindirilmiş bürokratlara, ‘Biz de uyarıyı geç yaptık’ deriz. Bu başka. Lakin hırsızlık, yolsuzluk, usulsüzlük… Orada tarih yok.” değerlendirmesinde bulundu.
