İzmir Gazeteciler Cemiyeti, (İGC) 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü hasebiyle bir bildiri yayımladı. İGC bildirisinde, tabir özgürlüğüne dikkat çekerek, “Demokratik ve çağdaş bir ülkede, temel insan haklarının ve özgürlüklerin vazgeçilmez, ögelerinden biri gerçek bilgi erişimine, fikir ve tabir özgürlüğüne sahip, objektif, hür ve çok sesli basının varlığıdır. Fakat ülkemizde içinde bulunduğumuz kurallarda ne yazık ki gerek demokratik, kozmik insan hakları gerek basın ve söz özgürlüğü açısından bunu söylemek epey güç hale gelmiştir. Bu durum geleceğimiz için son derece dert vericidir.” sözlerine yer verdi.
Bildiride şunlar kaydedildi:
Her 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü’nde söylediklerimizi yinelemek mesleğimiz ve ülke demokrasisi ismine utanç verici. Bu yıl da Dünya Basın Özgürlüğü Günü’nde ne yazık ki umut veren gelişmeler yaşayamıyoruz. Haberciliğin özgür olmadığı, meslektaşlarımızın tutsak edildiği, her gününü işsiz kalma tasası ile yaşadığı, basın kuruluşlarının hem söz özgürlüğü hem de ekonomik dertlerle ayakta kalma çabası verdiği devirde sesimizi duyurmaya çalışıyoruz.
Mesleğimiz ve meslektaşlarımız ayrımcılığa, baskıya maruz kalıyor. Gazetecilik halkın haber alma hakkı için çalışan, özünde insan olan saygın bir meslektir. Gazeteciler yaşadığı coğrafyadan ve devrandan bağımsız olamaz. Tarihin en değerli şahitleridir. Gazetecilik ve gazeteciler itibarsızlaştırılamaz.
Ne acıdır ki Hudut Tanımayan Gazeteciler Örgütü’nün her yıl yayınladığı Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi’ne nazaran 2021 yılında da 180 ülke içinde 153. sırada yer aldık. TGS bilgilerine nazaran 2021 yılında 43 basın işçisi cezaevinde. Açıklanan öbür raporlara nazaran onlarca gazeteci misyonunu yaparken akına maruz kaldı, gözaltına alındı. Yüzlercesi yargılandı.
Son olarak Emniyet Genel Müdürlüğü’nün yayımladığı ses ve imaj kaydı alınmasını yasaklayan genelge, kolluk kuvvetlerinin kanunlara muhalif aksiyonlarını gizleme gayretidir. Yasal düzenlemeler dikkate alındığında genelgenin bir cins sansür uygulaması olduğu açıkça görülmektedir. Halkın bilgi edinme hakkı engellenmektedir.
Kaygı ikliminin hükümran olduğu basın kesiminde her türlü dayatmaya karşın özveriyle çalışmaya, çaba etmeye devam ediyoruz. 3 Mayıs’ı, 10 Ocak’ı, 24 Temmuz’u onuruna yakışır, coşkuyla kutlayacağımız günlere kadar uğraş ve dayanışma ruhundan vazgeçmeyeceğimizi bir kere daha belirtiyoruz.
Cumhuriyet
