İYİ Parti Küme Başkanvekili Erhan Usta, Cumhurbaşkanlığı seçimi için gerekli olan yüzde 50+1 oy oranı için iktidardan gelen yakınmaları ANKA Haber Ajansı’na kıymetlendirdi. Usta, oy oranını aşağı düşürmenin sistemi olduğundan daha antidemokratik hale getireceğini belirterek, şunları söyledi:
“50+1 ile ilgili olarak daha evvel biliyorsunuz, Sayın Erdoğan ‘bu işin omurgasıdır. 50+1 bu işin olmazsa olmazıdır’ demişti. O hakikat bir kelamdı. Yani şu manada, zira burada gerçekten tek adam idaresi var. Bakın bir kabine yok. Yani bir hükümet yok. Tek bir kişi var, o kendi kabinesini seçiyor, yani yasama üzerinde de yürütme üzerinde de yargı üzerinde de önemli yetkileri var. Hasebiyle, bu sistemin antidemokratik olduğunu zati söylüyoruz şu andaki sistemin. Yani yeniden de bir ölçü yasallık kazanabiliyorsa bu 50+1 ile olabilir. Yani ülkenin insanlarının yarısından fazlasının lakin istemesiyle bu yetkiler kullanılabilir. Kullanılabilirdi.
“YARIN BİR GÜN ‘EFENDİM 40’I DA BULAMIYORUZ 30’A ÇEKELİM’, BU TÜRLÜ BİR ŞEY OLABİLİR Mİ?”
Artık bunu 40’a çekelim demek, bu sistemi olduğundan daha da antidemokratik hale getirecektir. Yarın bir gün ‘efendim 40’ı da bulamıyoruz 30’a çekelim’, bu türlü bir şey olabilir mi? Bunun esasen yanlış olduğu şu andaki Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin yanlış olduğu bu ülkeyi külfete sürükleyeceğini kendileri de söylemeye başladılar. Biz aslında bunu öteden beri söylüyoruz. Yanlışsız yapılacak iş bu sistemden vazgeçmektir. Yoksa ‘bu yetkiler ben de kalsın. Ben bu yetkilerin hiçbirinden fedakârlık etmeyeyim lakin seçilme oranımı düşüreyim’ yani ‘daha da antidemokratik yapalım’ demenin ötesinden öbür bir şey değildir.
“CUMHUR İTTİFAKI ERİYOR. OY KAYBEDİYOR”
Olağan artık bunları niçin konuşuyoruz. Cumhur İttifakı eriyor. Oy kaybediyor. 50+1’i alamayacağı çok net bir formda ortada. Kimi aday gösterirse göstersinler ister Erdoğan olsun ister diğeri olsun, Cumhur İttifakı’nın hiçbir halde 50+1’i bulma imkânı yok. Millet İttifakı’nın adayı seçilecek. Bunu gördükleri için artık oyun içerisinde kural değiştirmeye çalışıyorlar.
“MHP’YE OLAN BAĞIMLILIĞINI DA BİR ÖLÇÜ AZALTMAYA ÇALIŞIYOR DİYE DÜŞÜNEBİLİRİZ”
MHP’nin kendilerine çok bağımlı hissediyor ondan da bir ölçü onun da dozunu düşürmeyi istiyorlar. MHP yalnız bu bahiste çok sıkı duruyor. MHP’nin de biliyorsunuz Sayın Bahçeli’nin açıkladığı bir Anayasa teklifi vardı. Oraya da iyi bakmak lazım. Aslında MHP de bu tek adam siteminden o manada rahatsız. Yani işte, yanında cumhurbaşkanı yardımcısının seçilmesini istiyor. İşte hükümetin programının Meclis’te okunmasını istiyor. Bakanlara bir anayasal statü veriyor. Bakanların şu andaki zayıf pozisyonunun yanlışsız olmadığını söylüyor. Bunun üzere birçok yani daha bir manada bu tek adamı elimine etmeye yönelik MHP’nin de birtakım açıklamaları oldu. Artık iki taraf da aslında birbirini kollayarak bunları söylüyor. Yani MHP tek adamdan rahatsız. Erdoğan aslında yüzde 50’yi bulması mümkün değil. 40’ı da bulması mümkün değil. Lakin MHP’ye olan bağımlılığını da bir ölçü azaltmaya çalışıyor diye düşünebiliriz.”
“SİSTEM İÇERİSİNDE YAPILACAK TADİLATI GÖRÜŞMEYİZ”
Usta, sistem içinde değişiklik için iktidar kanadından görüşme teklifi gelmesi durumunda tavırlarının ne olacağı ile ilgili olarak da şunları söyledi:
“Biz bu sistem içerisinde yapılacak tadilatı görüşmeyiz. Biz bu sistemin tamamına karşıyız. Lakin bizimle ‘Parlamenter Sistem’e Türkiye’yi nasıl geçirebiliriz? Düzgünleştirilmiş Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’i nasıl kurarız? Yani geçmişteki deneyimlerimizden de ders çıkartarak nasıl iyi bir Parlamenter Sistem oluştururuz’ diye elbette bir davet olursa bu davete gitmemek mümkün değil. Gidilir. Alışılmış bunu da tekrar ittifak ortaklarımızla birlikte konuşarak yapacağız. O masada CHP ile birlikte olursak biz lakin olur…Bu şu manaya gelecek bir şey değil. Biz bir yola çıktık. Hatta yalnızca CHP’de değil. Şu anda 6 parti Parlamenter Sistem’e ait bir çalışma yürütüyor. Son derece de verimli, başarılı geçiyor. Ve şu ana işlenen bütün mevzularda bir mutabakat var. Zira Parlamenter Sistem deneyimimiz var. O günkü aksaklıkları biliyoruz. Bugünkü sistemden gelen yanlışları da biliyoruz. Önemli bir deneyim oluştu ve o deneyimle, birikimle birlikte arkadaşlarımız çalışıyorlar ve son derece de hoş bir çalışma yürüyor. Münasebetiyle daima birlikte bir masa etrafında oturarak bu işin olması lazım. Yalnızca İYİ Parti’ye yönelik bir teklif olması öteki manalar taşır. Onu doğal yetkili heyetlerimiz da görüşür, Genel Liderimizin da takdiridir. Fakat o çok güzel olmaz. Hasebiyle, biz şu anda bir arada hareket ettiğimiz siyasi partilerle birlikte bu masada olmaktan hiçbir biçimde kaçınmayız. Zira bizim emelimiz, sistemin değiştirilmesidir. Genel Liderimiz çok net bir formda şunu söylüyor; isterse aday İYİ Parti’nin yahut Millet İttifakı’nın adayı olsun, biz yeni bir Erdoğan seçmek istemiyoruz. Yeni bir tek adam seçmek istemiyoruz. Hasebiyle, bir an önce esasen bu sistem değişikliği bizim ajandamızın en değerli hususlarından bir tanesi.”
