Geçtiğimiz günlerde İzmir HDP binasına yapılan tüm Türkiye’yi olduğu üzere biz İzmirlileri de çok üzdü.

Hukuk devletiyle bağdaşmayan devlet geleneğimize karşıt, müsamaha kültürümüzden uzak ve bizleri şiddet iklimine çekmeye çalışan bu provakasyonu lanetliyorum.

Gencecik bir vatandaşımız bir hiç uğruna canından oldu.

Zalimce katledilen Deniz Poyraz’a Allah’tan rahmet diliyorum.

Bu yaşanan olay bizlere net olarak şunu gösterdi ki:

İnanın kin ve nefretten doğan hiçbir provokasyon gayesine ulaşamaz, ulaşamayacaktır.

24 saat nezaret altında tutulan HDP vilayet binasına elini kolunu sallayarak girilmesi ve yaşanan bu dehşetin açıklanması, anlatılması çok güç.

Bu atak çok net bir provakasyondur.

Deniz Poyraz’ın katledilmesine karşı demokrasiyi, bir ortada ömrü, özgürlüğü, eşitliği savunmak için ülkenin tüm paydaşlarının yan yana olması koşul.

Bu işin MHP’lisi ya da HDP’lisi yok.

Deniz Poyraz’ın katledilişi ulusal birliğimize sıkılmış bir kurşundur.

Kılıçdaroğlu’na Ankara’da yapılan akında “az bile oldu” diyerek akınların cezasız kalmasına neden olursanız, kendine hisse çıkaran zihniyet sarfiyat bir partinin vilayet binasını basar. Bir can alır.

Bilmem anlatabildim mi?

Yasal bir partinin binasına taarruz düzenlemek, binada ateş edilmesi, binanın yakılmaya çalışılması ve Deniz Poyraz’ın rehin alınarak katledilmesi kabul edilebilir üzere değil.

Düşünsenize daha evvel HDP İzmir vilayet binasında Deniz Poyraz’ın öldürüldüğü vakitte 40 yöneticinin katılacağı bir toplantı planlanmış. Çıkan acil bir durum için, toplantı ertelenmiş.

Şayet ertelenme olmasaydı, o toplantıya katılanların hepsi öldürülecekti.

Fikri bile vahim.

Devlet hiç vakit kaybetmeden bu hücum ve cinayeti tüm taraflarıyla ortaya çıkarmalıdır.

İşin bir öbür acı noktası ise parti vilayet binasında asılı olan “2021 yılının birinci 3 ayında 88 bayan katledildi” pankartı.

Maalesef bu pankartın altında bir bayanımız daha katledildi.

Akının üzücü öteki yanıysa Deniz Poyraz’ın annesi hastalanınca onun yerine çalışmak için gittiği parti binasında canından olması.

Ne acı değil mi?

Deniz Poyraz, hoş İzmir’in Kadifekale Camii’nden binlerce kişinin katıldığı cenaze merasimiyle uğurlandı.

Muhalefet başkanlarından Akşener’e Rize’de yapılan atak sonrası:

“Daha neler olacak neler, bunlar iyi günler” diyenler sanki bu hücum sonrası ne düşünmektedir?

Bu nedenle hukuk devletine ve şiddetin cezasını bulduğu adil geleceğe dair inancımızın güçlenmesi için failin ve iş birlikçilerinin en ağır cezaya çarptırılması, devletin bu işin peşini bırakmaması lazım.

Kışkırtıcı, ayrıştırıcı siyasetle bir yere varılamayacağı aşikardır.

Tekrar ediyorum: Bu kurşun yalnızca Deniz Poyraz’a veyahut HDP’ye sıkılmadı. Bu kurşunlar hepimize, kardeşliğimize, birlikteliğimize, geleceğimize sıkıldı.

Özcesi bu durumdan ders almanın yolu siyaset alanını daraltan, bizleri birbirimize düşmanlaştıran taarruzlar karşısında demokrasi birlikteliğini el birliğiyle kurmaktan geçmektedir.

Tez vakitte hukukun üstünlüğünü benimsemiş demokratik yapının ülkemize tekrar gelmesi tek isteğimizdir.

Umarım dualarımız kabul olur.

Yoksa millet olarak işimiz çok zor!