Gazetemiz müellifi Mustafa Balbay, bugünkü köşesinde Ankara Büyükşehir Belediye Lideri Mansur Yavaş‘la yaptığı sohbeti yayımladı.

Yazısında, Yavaş idaresinin beş bin üniversite öğrencisinin barınma sıkıntısını çözdüğü bilgisini vererek başlayan Balbay; Yavaş’ın mevzuyla ilgili olarak, “Hepimizin yaşadığımız kente, bugünkü ve gelecek nesillere borcu var. Bu ülkenin başşehrinde yatacak oda bulamayan öğrenci olamaz” yorumunu yaptığını aktardı.

“ZAMANLA SAMİMİYETİMİZ ORTAYA ÇIKTI”

Lider Yavaş, müellifimiz Balbay ile yaptığı sohbette; Belediye Meclisi’nde kendisine yönelik her eleştiriyi ciddiye aldığını belirterek; “Bir olumsuzluk lisana getirdiklerinde, ‘Gel, birlikte inceleyelim’ dedim. Vakitle samimiyetimiz ortaya çıktı. Artık en azından aleyhime tweet’lerin azaldığını görüyorum” diye konuştu.

Mustafa Balbay’ın yazısındaki ilgili kısım şöyle:

Yavaş, başlangıçta kelam verdiği üzere herkese, toplumun tüm kısımlarına eşit davrandığını bilhassa vurguluyor. “Bu kentin insanı, ödediği vergilerden oluşan bütçenin nereye gittiğini bilecek. Bir bölgenin aldığı hizmeti öteki de alacak” diyor.

Moda tabirle “en çılgın proje” konusunda ezber bozucu bir kıymetlendirme yaptı:

“Benim en büyük projem huzur. İnanın huzur olunca her şey oluyor. Açıkça söylemek gerekirse bunun başlangıcı Gökçek’ten sonra getirilen Mustafa Tuna devridir. Tuna, Gökçek periyodunun yanlışlarında ısrar etmedi. Eğriye eğri, doğruya yanlışsız dedi. Benim rehberim de doğru! Gerçek olan neyse o. İnsanımız artık yoruldu…”

Yavaş’ın masasında kentin altyapısına ait projelerin yanı sıra pek çok kültür-sanat adımları da var. Kimilerinden kelam etti. “Ankara bir kültür-sanat kenti olacak” dedi, devam etti:

“İnsanlara, sanatı seven bir belediye lideriniz var, diyorum. Öteki bir şey söylememe gerek kalmıyor!”

***

Yavaş, yurttaşta şu algının da kırılmaya başladığını söylüyor:

Yerelde oy veririm, genelde vermem!

Bunun kırılmasının sonuçları genel seçimde muhakkak olacak.

Bir maksadı de 100. yıl. Bunun en iyi başkentte kutlanması gerektiğini düşüyor. İktidarın Ankara’yı erozyona uğratma teşebbüslerine karşı hassas. En son Merkez Bankası’nın İstanbul’a taşınmasına karşı yargı yolu aramış.

“Ben işime bakıyorum” diyor!