Muğla kıyılarındaki kamuya ilişkin turistik tesis ve işletmelerin büyük kısmının devredildiği, Valilik tarafından kurulan ve idaresinde de Etraf ve Şehircilik Bakanlığı bürokratlarının bulunduğu MUÇEV şirketi tarafından Karacasöğüt koyundaki 187 yat kapasiteli marina projesinin inşaatı tüm itirazlara karşın başladı. Bölgedeki sivil toplum kuruluşlarının ve halkın karşı çıktığı, Marmaris Belediyesi’nin de yargıya taşıdığı marina üretimi için arkeolojik liman kalıntıların da yer aldığı kıyısı betonla doldurmaya başlayan MUÇEV’in bu atılımı yansıları de beraberinde getirdi. Etraf örgütleri ve yöre halkı acil olarak yürütmeyi durdurma kararı için davette bulunurken, tarihi doku ve tabiat geri dönülemez bir tahribatla karşı karşıya.

Marmaris Belediyesi’nin hali hazırda 60 kapasiteli limanda bu sayıyı 187’ye çıkartacak rant projesinin ÇED mevzuatına nazaran kıymetlendirilmesi ve müsaadelerin iptal edilmesi talebiyle açtığı davada tüzel süreç devam ederken firmanın inşaata başlaması büyük reaksiyon çekti. MUÇEV’e mevzuata ters formda inşaat müsaadesi verildiğine dikkat çeken Muğla Etraf Platformu Eşsözcüsü Umay Karabaş, “Biz yıllardır MUÇEV isimli şirketin bu ve gibisi projelerine karşı gayret veriyoruz. Epey karanlık işler dönüyor. Çevreyi tehdit eden ve hukuksuz formda devam eden öteki projelerine de itirazlarda bulunmuştuk. Burada adeta bakanlık kendi kendine proje hazırlayıp, kendisi onaylıyor” dedi.

İlçe belediyesinin Muğla Valiliği Etraf ve Şehircilik Vilayet Müdürlüğü tarafından verilen ÇED gerekli değildir kararına dair açtığı davayı hatırlatan ve tüzel sürecin devam ettiğine dikkat çeken Marmaris Kent Kurulu Yürütme Konseyi Üyesi Halime Şaman ise şunları tabir etti:

“Burayı ÇED süreci dışında bırakmak çok yanlış bir karardır. Geçmişte küçük balıkçı teknelerinin bağlandığı alan artık mega yatların geleceği bir ticari projeye dönüşüyor. Yani burası ranta açılıyor. Tarihi ve doğal alanlar, özel etraf müdafaa bölgesinde denize dolgu yapılıyor, kıyıya beton dökülüyor. Burada bu onaylar nasıl verilebilir? Alanda geriye dönülemez bir tahribat, telafisi mümkün olmayan bir ziyan kelam konusu. Belediyenin açmış olduğu davada yargı süreci devam ederken, sonucu beklemeden bu türlü bir inşaat faaliyetine girişmek, bu çabuk niçin? Kaldı ki, davada çıkan eksper raporunda tüm taleplerimiz haklı görüldü ve müsaadelerin iptali gündeme geldi. Fakat inşaat yasağı olmasına rağmen, ivedilikle marinanın imaline başlandı. İnşaat alanının etrafını vatandaşların girişine kapatarak halkın buraya erişimi engellenmektedir. Biz kıyıların marinalarla halkın erişimine kapatılmasına karşı yıllardır uğraş ediyoruz. Marmaris’te yürüttüğümüz bu çabayı sürdüreceğiz. Tabiat olağanüstüsü olan, tarihi zenginliklerle dolu koyların ranta açılmasına sonuna kadar karşıyız.”