Günlerdir kimlere, nasıl, hangi kurla satıldığı tartışılan 128 milyar dolarlık Merkez Bankası rezervinin akıbetine ait Merkez Bankası (TCMB) Lideri Şahap Kavcıoğlu’ndan sonra, dün Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan da dikkat cazip açıklamalar yaparak tartışmayı yeni bir boyuta taşıdı.
Bir televizyon programına katılan Hazine ve Maliye Bakanı Elvan, 2017’de Hazine-TCMB ortasında protokol yapıldığını, böylelikle döviz alım satımına ait yeni bir kanal açıldığını hatırlatarak şu noktaya dikkati çekti:
KASIM 2020’DE BİTTİ
“Bu protokol çerçevesinde Hazine hesapları üzerinden alım-satım gerçekleştiriliyor, bu protokol yasaldır. TCMB muhabir bankası olan kamu bankaları aracılığıyla bu süreçleri elektronik süreç platformunda gerçekleştirdi, taraflar birbirini bilmiyor. Kasım ayından bu yana bu türlü bir döviz-alım satım süreci yapmadık. Prosedür eleştirilebilir ancak ‘yolsuzluk var’ denilemez. Bu süreçler hasebiyle kimse yolsuzlukla suçlanamaz, yolsuzluk kelam konusu değildir.”
YASA İSMİ DEĞİŞTİ
Lakin TCMB Lideri Kavcıoğlu ile Hazine ve Maliye Bakanı Elvan’ın protokolün yasal desteklerinden birisi olarak gösterdikleri 4059 sayılı Hazine Müsteşarlığı’nın Teşkilat ve Vazifeleri Hakkında Yasa’nın 2. hususu artık yok. Öncelikle 2 Temmuz 2018 tarihli ve 703 sayılı kanun kararında kararnamenin (KHK) 16. unsuru ile bu yasanın ismi “Fiyat İstikrarı ile Kimi Düzenlemeler Hakkında Kanun” olarak değiştirildi. Tıpkı KHK’nin birebir unsuru ile protokole destek olarak gösterilen 2. hususu de yürürlükten kaldırıldı.
Ayrıyeten bu yasanın ismi 2019 yılında bir sefer daha değiştirildi. Yeni ismi, “Finansal İstikrar ile Birtakım Düzenlemeler Hakkında Kanun” oldu. 4059 sayılı yasaya mevzuattan girilip bakıldığında da yasanın isminin değiştirildiği, protokole destek olarak gösterilen 2. unsurunun de 2018 yılında KHK ile mülga olduğu belirtiliyor. 2017’de protokol imzalanılırken belirtilen unsur vardı. Fakat KHK ile kaldırıldığı için Temmuz 2018’den itibaren yok. TCMB Lideri Şahap Kavcıoğlu ile Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan’ın açıklamalarında bu ayrıntının yer almaması dikkat çekti. Ayrıyeten iktidar 2018 yılında Hazine Müsteşarlığı’nı da Maliye Bakanlığı ile birleştirmiş, bakanlığın yeni ismi Hazine ve Maliye Bakanlığı olmuştu.
‘2018’DEN SONRA SATIŞ SÜRDÜ MÜ?’
CHP Sözcüsü Faik Öztrak, dün mevzuyu “Bu protokolün yasal desteği olarak TCMB Lideri, 2 Temmuz 2018’den sonra yürürlükten kalkmış bir kanun unsuruna atıf yapıyor. Bu durumda Hazine ve Maliye Bakanlığı, bu tarihten sonra kamu bankaları eliyle döviz satmaya devam etti mi? Ettiyse hangi yetkiyle etti?” biçiminde değerlendirirken, ekonomist Uğur Gürses Elvan’ın açıklamasını şöyle yorumladı: “TCMB’nin 32 yıllık döviz ‘dealing room’u, döviz alım-satım ve müdahale tecrübesi varken, niçin ‘Hazine hesapları’ ya da kamu bankaları üzerinden örtülü yapmıştır? Neden saklamıştır?”
Cumhuriyet
