Gazetemiz müellifi Barış Terkoğlu’nun TCDD İşletmesi Genel Müdürlüğü misyonuna getirilen Murat Atik’in birden fazla hatadan ceza alan Adnan Oktarcılarla kontağını ortaya çıkarması sonrası Atik, misyonundan istifa etmişti.

Atik’in istifa etmesinin yankıları gündemde yerini koruyorken gazetemiz muharriri Mine Kırıkkanat, bugünkü köşesinde “İktidardaki Adnancılar!” başlıklı bir yazı kaleme aldı.

1999 yılında Adnan Oktar örgütününe yapılan operasyon öncesinde Murat Atik’in Ankara Büyükşehir Belediyesi’ndeki işlerini nasıl yürüttüğünü anlatarak yazısına başlayan Kırıkkanat, reklam şirketini kuran iki bayanın Atik’le tanışmalarını şu sözlerle anlattı;

Murat Atik’in Ankara’da Abdülkerim Murat Atik ve şirketi ATİKART’ı tanımayan yoktu. Ankara Büyükşehir Belediyesi’ne ilişkin tüm otobüslerin vinil reklam giydirme haklarını onlar almıştı. Kaplama kiraları inanılmaz yüksekti, para kırıyor ve kuşkusuz Ankara BB’sini de iyi besliyorlardı. Bizim kızları, akademisyen bir mimar tanıştırdı Murat Atik’le. ATİKART’ın Ankara’daki çok şık ofisi, Bestekâr Sokak’taki bir apartmanın tam katına yayılmış olup, çalıştırdığı işçi ziyadesiyle şık ve yetişmiş idi.

BÜTÜN BAYANLARA MATMAZEL DİYORDU

Atik’in o yıllarda kendini tabir ediş üslubunu da yazısında lisana getiren Kırıkkanat, şu ifaderi kullandı;

“CEO Murat Atik, o sırada genç yaşına karşın saçları oldukça dökülmüş, göbekli bir adamdı. Aslen İstanbullu olduğunu vurguluyor, bütün bayanlara “matmazel” diyordu. Bizimkileri de o denli karşıladı.

Yanında İzmit’in kelamda “sosyal demokrat”, özde Melih Gökçek’ten farksız Belediye Lideri Sefa Sirmen’in bir oğlu ile kız arkadaşı vardı. Münasebetlere bakınız ki Adnan Oktar’ın müridi Murat Atik, Sefa Sirmen’in oğlunu “İçtiğimiz su farklı gitmez, kardeşim sayılır!” diye takdim etti, bizim “matmazel”lere. Gevezeydi. Zenginliğine dikkat çekmemek için Ecevit üzere Renault Megane kullanmayı tercih ettiğini, iş için daima İtalya’ya gidip geldiğini falan anlattı.”

Murat Atik’i partilerüstü Adnancı kelamlarıyla tanımlayan Kırıkkanat’ın yazısının devamı şöyle;

Münasebetlerin giriftliğine bakınız ki, Adnancı Murat Atik’in ATİKART reklam şirketi 1999 mahallî seçimlerinde Samsun BB’liğine Anavatan Partisi’nden aday Yusuf Ziya Yılmaz’ın kampanyasını üstlenmişti. Murat Atik, bizim kızlara “Size de iş verelim, sen toplumsal irtibatı üstlen, metinleri yaz, grafikçi ortağın da afiş tasarımı yapsın” dedi.

Kızlar birkaç sefer Samsun’a gittiler, yazıp çizip çalıştılar. Hepi topu bir ay süren iş bitiminde fatura kestikleri ATİKART’tan ileri tarihli bir çek aldılar. “Çekin karşılığını gününde gelip şirketten alın, bankaya takasa falan vermeyin” diye uyarılmışlardı.

OPERASYON ZELZELESİ

Çekin gününü bekliyorlardı ki, 11 Temmuz 1999 sabahı İstanbul Organize Cürümlerle Çaba ve Kaçakçılık Şube Müdürü Adil Serdar Saçan, Adnan Oktar silahlı cürüm örgütüne kapsamlı bir operasyon başlattı. İktidardaki Adnancıların ve Oktar’ın avukatı Uğur Poyraz’ın sonradan düzmece iftiralarla hayatını cehenneme çevirdiği efsane Emniyetçi Adil Serdar Saçan; tarihte birinci defa bu örgütün derin ve yaygın yapılanmasını ortaya koyuyordu. Adnan Oktar ve birtakım müritleri gözaltına alınmış, gazeteler Adnancı şirketlerin listesini, yönetici ve ortakların isimleriyle yayımlıyordu.

ATİK FİRARİNİN MATRİX DÖNÜŞÜ

Birinci sıralarda doğal ki ATİKART ve Murat Atik vardı…

Bizim kızların ödü koptu. Ellerindeki üç kuruşluk çeki tahsil etmeye kalkarlarsa, “bu firmayla ne işiniz vardı” diye polis takibine girmekten korkuyorlardı. Yeniden de o parayı hak etmişlerdi. Cüretlerini kuşanıp ATİKART’ın ofisine tahsile gittiler. Bir de ne görsünler? Daha on gün evvel çek aldıkları ofisin yerinde yeller esiyordu. Kat bomboştu, şirket hiç var olmamıştı sanki!

Aslında Murat Atik de yurtdışına kaçmayı başarmıştı.

Ortadan yıllar geçti. Bizim kızlardan metin muharriri, Atatürk Havalimanı’nda Murat Atik’le karşılaştı. Saç ektirip uzatmış, Matrix’teki John Vick’in taklidi çok kıymetli olduğu aşikâr bir paltonun eteklerini savura savura yürüyor, üzerinden para akıyor ve yanında her zamanki tuhaf adamları vardı.

Artık üç çocuk annesi bayan, “Bunlar bitmeyecek. Pıtrak üzere, matris gibiler. Bataklık kurutulamayacak. Çocuklarımız asla inançta olmayacak” diye düşündü.

Ve bana, uzun bir mektup yazdı.

FETÖ’CÜ SARFİYAT, ADNANCI GELİR

Abdülkerim Murat Atik, 4 Eylül 2021’de TCDD genel müdürü atandı. Yoldaşım Barış Terkoğlu şayet bu adamın Adnancı geçmişini, AKP’li Adnancı bacısını, kabahat örgütüyle hiç kesilmeyen işbirliğini Cumhuriyet’teki yazılarıyla ortaya koymasaydı; kuşkusuz vazifesinin başında olacak ve iktidar yemliği TCDD’de bir FETÖ’cüden boşalan genel müdürlük koltuğunu bir Adnancı dolduracaktı. Neyse ki 14 Eylül’de azledildi.

Pekala, Murat Atik’in işi bitti mi, devletle bağı kesildi mi?

Elbette hayır!

ATİKART’TAN ATİKARTA’YA ORGANİZE İŞLER

Hiç var olmamışçasına kayıplara karışan Atikart Reklam Şirketi, hala “ATİKARTA Reklamcılık, Telekomünikasyon, İnşaat, Güç, Ulaşım, Müşavirlik, Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi” olarak aktifliğini sürdürüyor. Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne 134189 sicil numarasıyla kayıtlı şirket, 1999’da Atikart Reklamcılık diye bilinen paravan şirketin gerisindeki matris olup, taa o vakitler trencilik (!) oynuyordu.

Melih Gökçek’in başkanlığındaki Ankara Büyükşehir Belediyesi’nden aldığı ihaleler dışında; 1998 Haziran ayında Kayseri BB’si seçilen Mehmet Özhaseki’nin açtığı birinci ihale, “raylı sistem için daha evvel yapılmış çalışmalar geçerli midir” inceleme ihalesini, 27 Kasım 1998’de ATİKARTA Reklamcılık vb. şirketi aldı. Adnan Oktar kabahat örgütünün şirketlerinden biriydi ve hâlâ öyle!

ATİKARTA, 2014 yılında Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne “adres değişikliği ve sermaye artırımı” bildirdi. Yeni yapılanmada büyük hissedar Lütfiye Özgen görünüyor. Küçük hissedar ortağı ise “müdür” payesiyle Abdülkerim Murat Atik…

İNŞALLAH TİLKİ, MAŞALLAH LİDER

İnternette hiç iz bırakmamaya itina gösteren şirketin hâlâ trencilik oynadığına ait tekrar de bir ispat buldum: Murat Atik sık sık İtalya’ya gidiyordu ya, Italcertifier S.P.A. diye bir ortakla 2019 yılında Kayaş Sivas Yüksek Süratli Tren Projesi ihalesine katılmış ATİKARTA. Doküman eksikliğinden elenmiş.

Murat Atik, hala Türkiye-Vietnam İş Konseyi’nin Türk lideri. Devletten daha bu yılın başında 40 milyon Avroluk ihale alan Sun Tren Sanayi ve Ticaret’in de Lideri. Gizlediği ATİKARTA Reklamcılık vb. şirketinin de gölge lideri.

TCDD genel müdürlük koltuğundan azli, kümesten kovulan tilkinin tavuk yemeyeceği manasına gelmiyor.

Kümesin kapısı açık ve Adnancılar, FETÖ’cü işbirlikçileriyle birlikte hâlâ iktidarda, yemlik ortağı!