Gece yarısı alınan atama kararlarına bir yenisi daha eklendi. AKP Genel Lideri ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla, Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası (TCMB) Lider Yardımcısı Murat Çetinkaya vazifeden alındı. Çetinkaya’nın yerine 2011’den bu yana Morgan Stanley Menkul Pahalar AŞ İdare Konseyi Lider Vekili ve Genel Müdürü olarak misyon yapan Mustafa Duman atandı.

Resmi Gazete’de yer alan mevzuyla ilgili Cumhurbaşkanlığı kararı şöyle:

“Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası Lideri (Guvernör) Yardımcısı Murat Çetinkaya 375 sayılı Kanun Kararındaki Kararnamenin ek 35’inci unsuru ile 3 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 2’nci hususu yeterince vazifesinden alınmış ve bu surette boşalan Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası Lider (Guvernör) Yardımcılığına 3 sayılı Cumhurbaşkanı Kararnamesinin 2,3 ve 7’nci hususları yeterince Mustafa Duman atanmıştır.”

“HİÇBİR ÇAĞDAŞ TOPLUMDA, BİR KARAR VERİCİ GECE YARISI ATAMA YAPAMAZ”

Bir gece yarısı kararıyla Merkez Bankası Lider Yardımcısı Murat Çetinkaya’nın yerine Morgan Stanley’in temsilcisi olan Mustafa Duman’ın atanmasını kıymetlendiren Prof. Dr. Veysel Ulusoy, “Hiçbir çağdaş toplumda, fikir birliği olmadan, sürecin önü-arkası irdelenmeden tek başına hiçbir karar verici, hem de gece yarısı atama yapmaz. Biçimi prestijiyle bu tıp atamaları lakin bir kalkınmamış ülke kalıbına yerleştirebiliyorum. Öteki bir istikametiyle, yangından mal kaçırırcasına piyasaların kapalı olduğu vakitleri seçmek rasyonel bir davranış prosedürü de değil. Her durumda hür piyasa şartlarına sadık bir Merkez Bankası idare anlayışı sunulurken, karar vericilerin bu anlayışa büsbütün bir aykırı uygulama ile bu vurguyu misyondan almaları, aslında ekonomik durumun da net bir fotoğrafını veriyor bize” diye konuştu.

“YENİ ATANAN ŞAHISLARIN YABANCI FONLARLA OLAN BAĞI, SORU İŞARETLERİNİ ARTIRACAK”

“Nereden bakarsanız bakın, garip bir süreci yaşıyoruz” diyen Ulusoy, “Yeni atanan şahısların yabancı fon kuruluşları ile geçmişte de olsa, bir temasının bulunması, finans piyasalarında oynaklığın doruğa ulaştığı şu vakitte halkın ve piyasa yapıcıların başındaki soruları daha da artıracaktır” tabirlerini kullandı.

“HER BİR GARİP ATAMA, MALİYET ENFLASYONU OLARAK TOPLUMSAL YÜKÜ ARTIRACAK”

Atama kararının döviz kuruna tesirini kıymetlendiren Ulusoy, “Her bir garip atama yahut misyondan alma açık bir formda döviz kurunu üstlere taşıyacak, sonuçta maliyet enflasyonu olarak toplumsal yükü artıracak, zati en az 15 yıllık refah kaybına uğrayan halkı daha da fakirleştirecektir” dedi.

“YÖNETİCİLERİ DAİMA DEĞİŞTİRMEK, DENETİMİ KAYBETMENİN GÖSTERGESİDİR”

Merkez Bankası’nın geleceğinin iktisadın üretim gücü ile hakikat orantılı olduğunu söyleyen Ulusoy, “Üretimi düşünmeden atama ve paranın idaresi konusuna eğilmek, ekonomiyi yalnızca Merkez Bankası eksenli düşünmek çöküşü daha da hızlandıracaktır. TÜİK’te olduğu üzere Merkez Bankası’nda da yöneticileri sık sık değiştirmek çaresizliğin bir örneği, denetimi kaybetmenin birer göstergesidir” diye konuştu. Ulusoy ayrıyeten, “Büyük fotoğrafa bakıldığında Merkez Bankası ya da TÜİK liderinin değişmesi bir sonuçtur. ‘Neden’ ise iktisadın makûs idaresinden kaynaklanan sıkıntıların birikimidir” dedi.

TÜSİAD’ın iktisattaki gidişe yönelik sert eleştirisini de kıymetlendiren Ulusoy, “Ekonomi, yalnızca iktisattan ibaret bir sıkıntı değil. Rastgele bir ekonomik programın başarısı o programın teknik özellikleri kadar bir ülkedeki yargı sisteminin güvenilirliği, hukukun üstünlüğüne ve insan haklarına hürmetin seviyesi, kurumların yetkinliği ve ülkenin eğitim sistemindeki düzeyin yüksekliğine bağlı. Verilen eğitimin kız ve erkek çocuklarını ve gençleri çağın gereklerine uygun bir tedrisatla yetiştirmesi; potansiyellerini gerçekleştirebilecekleri niteliklere sahip olmaları ve nitelikli işler bulabilmeleri açısından elzem” sözlerini kullandı.

Cumhuriyet