Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Kısmı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Esin Davutoğlu Şenol, en süratli geliştirilen kabakulak aşısının 3-4 yılda geliştirildiğini anımsatarak “5 aydan daha evvel doğan bir bebeğin yaşama talihi yok. Rusya’nın yaptığı açıklama bana bunu çağrıştırıyor. Bilimsel gelişmelerin siyasetçiler tarafından açıklanıyor olması bilim etrafları tarafından çok kabul görmüyor. Aşıya olan inanç sarsılabilir, önemli yan tesirleri olabilir” değerlendirmesinde bulundu.
Putin’in aşı açıklamasını Cumhuriyet’e kıymetlendiren Prof. Şenol, çalışmaların yıllarca sürdüğünü, bilim dünyasının daha evvel böylesi süratli bir çalışmaya şahit olmadığını söyledi. “Ebola aşı çalışmaları var mesela 5-5,5 yıl süren. En süratli geliştirildi denilen kabakulak aşısı 3-4 yılımızı aldı” dedi. Şenol, koronavirüs aşısında birtakım süreçlerin biraz daha hızlandırıldığını, emniyetli olarak hızlandırılan süreçlerle birlikte 1,5-2 yılda elimizde birden fazla aşının olmasını beklediklerini belirterek şöyle konuştu: “Bu aşıların birinci ve ikinci fazını geçtik. Bu, aşıların büyük bir güvenlik sorunu olmadığını gösteriyor. Ve umut verecek seviyede de bir koruyucuk geliştirdiğini gösteriyor. Fakat bu faz 3 dediğimiz, büyük ölçüde beşerde yapacağımız tesirlilik çalışmalarının garantisi değil. Yalnızca ön göstergesi. Biz artık çok büyük insan kümelerinde, farklılıkları da olan alt kümelerde tesirlilik çalışması yapıyoruz. Münasebetiyle bu çalışmanın sonuçlarını alabilmek için en az 6 aylık bir mühlete gereksinim olduğu görülüyor. Bu yüzden de şöyle bir benzetmeyi yapıyorum 9 aylık bir bebeğin 5 ayda doğduğunda artık tıp dünyası yaşatabiliyor bu bebeği fakat en azından akciğerlerinin gelişmiş olması gerekiyor yaşatabilmeniz için. 5 aydan daha evvel doğan bir bebeğin yaşama talihi yok. Rusya’nın yaptığı açıklama bana bunu çağrıştırıyor.”
‘ETİK OLMAYAN DENEY DEMEK’
“Çok önemli düşünceli süreçler olabilir” ikazını yapan Şenol, özetle şunları kaydetti: “Şöyle ki tesirliliğini bilmediğiniz bir aşıyı çok büyük insan kalabalıklarına verdiğiniz vakit ve şimdi o insan kalabalıklarında da daha küçük alt küme çalışmaları yapılmamışken, güvenirlilik konusunda, çok kıymetli yan tesirler ortaya çıkabilir. Üstelik aşı da büsbütün etkisiz kalabilir bu biçimde. Onun için bütün dünya açısından bunların çok sakıncalı olacağını düşünüyorum… Aslında pandemi dediğimiz şey toplumda büyük bir salgın ve büyük bir uyum gerektiren süreç. Onun için elbette siyasetçiler ve yöneticiler işin içinde. Fakat bir yandan da bütün bu bilimsel gelişmelerin daima siyasetçiler tarafından açıklanıyor olması bilim etrafları tarafından çok kabul görmüyor. Çin ve Rusya üzere ülkeler görüyoruz ki aşıyı dayatıyor. Bilime karşın bunu yapıyor, bunun sonuçları tehlikeli olur. Hem kendi insanları üstünde etik olmayan bir deney demektir bu. Bilim etraflarının onaylamadığı bir insan çalışmasıdır.”
Cumhuriyet
