CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, çiftçi ve esnaf başta olmak üzere toplumun farklı kesitlerinden kendilerine ulaşan şikayet ve talep mektuplarından kimilerini okuyarak başladı. Çalışanın, işsizin, memurun, atama bekleyenlerin, çiftçinin ve esnafın sıkıntılarının katlanarak arttığını söyleyen Gürer, bilhassa pandemi sürecinde mağduriyet yaşayan bölümlerin sesine kulak verilmesini istedi.
KEPENK KAPATAN 400 BİN ESNAF NE YAPACAK
Korona virüs önlemleri kapsamında faaliyetlerine son verilen esnaf ve işyeri sayısının 400 bini aştığını belirten CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, servis sürücüsü, müzisyen, kıraathane, çay ocağı, kır bahçesi, cümbüş yeri, kafe, kahvehane, nargile salonu, internet oyun salonları işleten, anaokulu ve kreş üzere alanlarda çalışan yüzbinlerce işyeri sahibi ve çalışanlarının işsiz kaldığını vurguladı.
282 BİN AMATÖR ATLET ORTADA KALDI
İnhisar eserleri satışı yapan bayilerin de mağduriyet yaşadığına dikkat çeken Gürer, bu süreçte 282 bin amatör atletin da alanlardan uzak kaldığını, atletlerle birlikte teknik heyet, kulüp çalışanları ve tesis vazifelilerinin de 8 aydır mağduriyet yaşadığını söz etti.
ESNAFA MAAŞ UYGULAMASI 2023’DE
Gürer, basın toplantısında, esnaflara maaş ödemesi yapılacağı formunda kamuoyunda oluşan bir yanlış anlamayı da düzelterek, 1 Ocak 2018 tarihinde çıkarılan uygulamanın 1 Ocak 2020’de esnaftan prim kesilmeye başlanacağını tertipli prim ödeyen bir esnaf işini kaybederse, 2023 yılından sonra işsizlik fonunda olduğu üzere süreksiz dayanak alacağını belirterek esnafa maaş bağlanmasının mümkün olmadığını anlattı. CHP Milletvekili Gürer, esnafın yüzde 2 oranında prim ödemek suretiyle bu fiyattan yararlanabileceğini kaybetti.
ESNAF BORÇLARINI ÖDEYEMEDİ
Korona virüs önlemleri kapsamında faaliyetlerine orta verilen esnafın önemli mağduriyet yaşadığına işaret eden CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Mağduriyet yaşayan esnafın toplumsal güvenlik primleri ve vergi borçları ötelenmelidir. Kiralarında kolaylık sağlanmalıdır. Doğalgaz, su ve elektrik faturaları ötelenmelidir. Pandemi sürecinde ‘destekleme’ ismi altında kredi verilerek borçlandırılan esnaf, işyerleri yine kapandığı için bu kredilerin geri ödemesini yapamamaktadır. Geri ödeme müddeti gelen esnafa kredi ödemelerinde de dayanak sağlanmalı, taksitler ötelenmelidir” dedi.
TARIM KREDİ KOOPERATİFLERİ ESNAFIN YANINDA OLMALI
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, düzenlediği basın toplantısında çiftçilerin yaşadığı mağduriyetlere de dikkat çekti.
1935 yılında Atatürk’ün tarımla ilgili hayata geçirdiği projeler kapsamında faaliyetine başlayan Tarım Kredi Kooperatiflerinin, o devirdeki kuruluş emelinin çiftçiye dayanak sağlamak olduğuna işaret eden CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, lakin sonraki süreçlerde tarım kredi kooperatifleriyle ilgili 6 kere kanun değişikliği yapıldığını hatırlattı.
ÇİFTÇİNİN TRAKTÖRÜNÜ HACZEDİYORLAR
1967 yılında çiftçilere Tarım Kredi Kooperatifleri aracılığıyla verilen kredilerin faizlerinin düşük olarak düzenlendiğini bugün için yüzde 8-9 oranında çiftçi faizi olduğunu belirten Ömer Fethi Gürer, “ 2005 yılında yapılan kanun düzenlemesi ile Tarım Kredi Kooperatifinin özerk bir yapıya kavuşturulduğunu ve Ziraat Bankası, Tarım Kredi Kooperatiflerini ticari bir kuruluş üzere görmeye başladığı için bu kuruma ticari kuruluşlara verilen oranda kredi sağladığını anlattı. Gürer, “Tarım Kredi Kooperatifleri de doğal olarak çiftçiye Ziraat Bankasının kredi faiz oranının üstüne bir de kaynak kullanım bedeli ismiyle bir faiz ekleyerek, çiftçiye yüksek oranda faizli kredi verdi. Yüksek faizle kredi almak zorunda kalan çiftçi, maliyet artışları nedeniyle eser para etmediği için geri dönüş sağlayamadı ve icralık olmaya başladı. Tarım Kredi Kooperatifleri pandemi sürecindeki mağduriyete karşın, borcunu ödemekte zorlanan çiftçinin traktörüne el koyuyor” diye konuştu.
KREDİ İÇİN HEM PAK SİCİL, HEM KEFİL İSTENİYOR
Çiftçilere verilen kredilerde ‘temiz sicilin’ yanı sıra ‘kefil’ de istendiğine dikkat çeken CHP Milletvekili Gürer, “Çiftçi kredi alabilmek için hem sicili pak olacak hem de kefil bulacak. Kefil bulsa bile vakit zaman yaşanan problemler nedeniyle borcunu ödeyemeyen çiftçiye evvel kefil baskı kuruyor. Eser para etmediği için borcunu ödeyemeyince hem çiftçi hem kefil mağdur oluyor” biçiminde konuştu.
KURAKLIK KAPIYI ÇALDI
Türkiye’de son 5 yıldır baş gösteren kuraklığın, önümüzdeki yıllarda yaşayancak önemli su meşakkatinin habercisi olduğunu söz eden CHP Milletvekili Gürer, göletlerin kuruduğunu, su kaynaklarının debisinin düştüğünü tabir etti.
REKOLTE DÜŞECEK
Sonbaharda kâfi yağışın olmaması nedeniyle toprakla buluşan tohumun nemsiz kaldığını ve bu nedenle rekoltenin de büyük oranda düşeceğini tabir eden CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, mart ve nisan aylarında bahar yağmurlarının da yağmaması durumunda ekili alanlardaki zararın katlanabileceğini belirtti.
SU KAYNAKLARI YANLIŞSIZ KULLANILMALI
Su kaynaklarının hakikat kullanılmadığına da değinen CHP Milletvekili Gürer, yabanî sulamadan vazgeçilerek damlama ve yağmurlama sistemine tam manasıyla geçilmemiş olmasının su kaynaklarının tükenmesinde faal rol oyladığına işaret etti.
GÖLETLER KURUDU
Gürer, “Su kaynaklarını hakikat biçimde planlamalıyız ve gölet ve barajlardan çıkan sulan için kanaletler yaparak, buralardan daha çok ekili alanın yaralanmasını sağlamalıyız. Kimi göletlerde su yok. Kimilerinde su kaçağı var. Bugüne kadar meseleleri tahlilci bir yaklaşımla ele alınmadığı için var olan sorular da katlanarak büyüdü” diye konuştu.
FIRAT’IN SUYU ORTA ANADOLU GETİRİLMELİ
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, 1989 yılında Devlet Su İşleri’nin (DSİ), Fırat Nehri’nin Karaca kolundan Orta Anadolu’ya su getirme projesini hazırladığını da anımsatarak, “Ne yazık ki bu proje hayata geçirilmedi. Konya, Niğde, Aksaray, Nevşehir ve Karaman bölgelerine bu su getirilirse bölgede ağır olarak yeraltından elektrik gücüyle su çıkarma sorunu da büyük ölçüde ortadan kaldırılmış olur. Çünkü Orta Anadolu’da gübre, mazot, ilaç ve tohum üzere girdilerin haricinde yeraltından elektrik gücüyle su çıkarma maliyeti de yüksek meblağlara ulaşmaktadır” halinde konuştu.
300 METREDEN SU ÇIKARIYORLAR
Yeraltında su çıkarılan bölgelerde su düzeyinin her yıl biraz daha aşağıya hakikat ilerlediğini anlatan Gürer, Kırşehir vilayetinde artık 300 metreden su çıkarıldığına işaret ederek, “Konya’da obruklar oluşmaya başladı. Yeraltındaki su kaynaklarının elektrik gücüyle yer üstüne çıkarılması nedeniyle oluşan bu obruklar gelecekte yaşanacak su problemini da şimdiden gözler önüne seriyor. Bu hususta kesinlikle bir düzenleme yapılmalıdır” dedi.
TMO PATATES ALIMI YAPMALI
Niğde’de 1 liraya mal edilen patatesin 60 kuruşa bile alıcı bulamadığı için depolarda bekletildiğine de işaret eden CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, depolardaki patatesin ocak ve şubat aylarına kadar bekletilebileceğini, bu aylardan sonra ise çürüyeceği için ekonomik pahasının kalmayacağını belirtti. Gürer, bu hususta TMO’nun devreye girerek, en azından maliyetini karşılayacak bir fiyattan patates alımı yapıp, tüketiciye sunmasının hem üreticinin ziyanını karşılaması hem de tüketiciye ucuz patates ulaşmasının önünü açabileceğini vurguladı.
DESTEKLEME TARLA SAHİBİNE DEĞİL, KİRACIYA VERİLMELİ
Kiralanan tarlalarda uygulanan destekleme meselesine değinen Gürer, “Desteklemeler, eseri yetiştiren üreticiye değil de tarla sahibine veriliyor. Bu bir saçmalıktır. Desteklemeler, tarla sahibine değil, eseri yetiştiren üreticiye verilmelidir” dedi.
YEM FİYATLARINA MÜDAHALE EDİLSİN
Hayvancılıktaki sıkıntılara da dikkat çeken Gürer, son 1 ayda 6 sefer yem fiyatlarına artırım geldiğini, gerek süt inekçiliği gerekse besicilik yapanların önemli mağduriyet yaşadığını belirtti. Hayvanların 12 ay kapalı alanda beslendiğine işaret eden CHP Milletvekili Gürer, sanayi yemindeki artışın besiciyi mağdur ettiğini, bu nedenle yem fiyatlarına kesinlikle müdahale edilmesi gerektiğini tabir etti.
Ülkenin gerçek gündeminin çiftçilerin, besicilerin yaşadığı meseleler oluğunun altını çizen CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, iktidar kamu yaklaşımı ile meseleleri ele almadığı için problemlerin artarak büyüdüğünü belirtti.
TAHLİL TEKLİFLERİ
Gürer, çiftçilerin kendilerinin sahiplenilmesini beklediğine de işaret ederek, “Çiftçi sahipsiz, iktidar problemlere kulak asmalı, çiftçisinin sesini duymalı ve düzenleme yapmalıdır. Çiftçi keder yanıyor, problemlerini anlatıyor. ‘İktidar sesimizi duysun’ diyor. Türkiye Ziraat Odaları Birliği tüm milletvekillerine bölgeleriyle ilgili soruları içeren raporlar göndermeye başladı. Görünen o ki, bıçak kemiğe dayandı. Onlar da ses çıkarmaya başladı. Haciz ve borçları nedeniyle mağdur olan çok sayıda çiftçi var.
Bu üretimde kayıpları da beraberinde getirir. İthalatçı bir anlayışla tarıma bakılmamalıdır. 3.5 milyon hektar tarım yerinin yok olduğu ülkemizde çiftçi yine toprakla buluşturulmalı, gerekli dayanaklar sağlanmalıdır. Kırsalda küçük aile işletmelerine takviye verilmelidir. Ziraî alanlarda katma kıymeti yüksek eserlerin yetiştirilmesi teşvik edilmeli, üreticilerin problemleri kesinlikle çözülmelidir” diye konuştu.
Cumhuriyet
