Maske ve siperlik kullanırken de güneş ışınların maruz kalıyoruz. Güneş ışınlarından korunmanın değerini belirten Deri ve Zührevi Illetleri Anabilim Kısmı Dr. Öğr. Üyesi Tuba İşeri, yurttaşların güneş kremi kullanmaya devam etmesini önerdi. İşeri, kızılötesi (infrared) ışınlara karşı da dikkatli olunması gerektiğini belirterek, “Telefon, tablet, bilgisayar üzere kızılötesi ışınlarının cildimiz üzerine olumsuz tesirleri güneş ışınlarına nazaran daha azdır. Ama gizli ortamlarda da kızıl ötesi ışınlara maruz kalma devam eder. Ciltte kuruma, leke artışı, erken yaşlanma; kızıl ötesi ışınların cildimize vermiş olduğu zararların başlıcalarıdır” ikazında bulundu.

YAZ PERIYODUNDA CİLT MARAZLARI ARTIYOR

‘’Yaz mevsimiyle birlikte güneşten kaynaklanan illetlerin görülme sıklığı artar” ikazında bulunan Dr. İşeri, ”Güneşle ortaya çıkan alerjik illetler, güneş ışınlarının tesiri ile alevlenen cilt marazları, lekeler, benlerde yoğunlaşmalar, cilt kanseri hikayesi olan hastalarda nüksler, yaz devrinde sık görülür. Tüm bunlar yüzünden, hastaların yaz devrinde güneşten korunmaları gereklidir” dedi.

PARFÜM SÜRDÜKTEN SONRA GÜNEŞ GÖREN CİLTTE LEKE OLUŞUR

Deri ve Zührevi Illetleri Bilirkişisi Dr. Tuba İşeri, dermatoloji kompetanlarına en sık müracaat sebeplerinden olan cilt lekelerinin; yaz mevsiminde barizleşen, hastaların hayat kalitelerini etkileyen değerli bir cilt sorunu olduğuna vurgu yaparak, ”Güneş ışığı başta olmak üzere, kullanılan kozmetik eserler, hormonal değişimler, ilaçlar, cilde temas eden unsurlar de lekelerde artışa neden olur. Bilhassa parfümlerin cilde sürüldükten sonra güneşe maruziyeti leke oluşumuna yol açar. Benzeri formda; Bu devirde virüsten korunmak maksadı ile kolonya ve gayri kimyasal dezenfektanların yüze teması da lekelerde artışa neden olur. Güneşten korunma, bilhassa leke sorunu olan hastalarda ekstra ihtimam gerektirir” diye konuştu.

EVDEYKEN BİLE GÜNEŞ HAMI KREM KULLANIN

Covid-19 sürecinde maske ve siperlik tasarrufuna devam edilmesi gerektiğinin de altını çizen Dr. İşeri, ”Yine de Covid-19’dan korunmak için yüze takılan maske ve siperliklerin güneşten korunmada tesiri sonludur. Mahsusen güneşin ağır olduğu saatlerde maskenin temas ettiği kesimlerdeki esirgeyici tesiri zayıf kalır. Ayrıyeten maskelerin korumadığı yüzün üst kısmı güneşe direkt açık durumdadır. Bu da yüzde renk dalgalanmalarına ve lekelere yol açar. Maskemiz varken dahi güneş koruyucumuzu dikkatli bir formda ve homojen, eşit olarak yüzümüze dağıtmalıyız. Biz dermatoloji mütehassısları, evdeyken bile güneş hami kullanmayı öneriyoruz” teklifinde bulundu.

TELEFON BİLGİSAYAR VE TABLET KULLANIRKEN DİKKAT

Ağır formda telefon, tablet ve bilgisayar tasarrufunun cilde verdiği zararlara da değinen Dr. İşeri, ”Ultraviyole A (UVA) ve ultraviyole B (UVB) ışınları, güneş ışınlarının zarar verme kapasitesi en yüksek formlarıdır. Güneşten dünyamıza yalnızca Uva ve uvb değil, cildimizin daha derin tabakasına erişebilen infrared (kızıl ötesi) ışınları da ulaşmaktadır. İnfrared ışınlar güneş dışında bilgisayar, tablet, telefon ekranlarından da derimize nüfuz edebilir. İnfrared ışınlarının cildimiz üzerine olumsuz tesirleri UVA ve UVB ışınlarına nazaran daha azdır. Lakin örtük ortamlarda da kızıl ötesi ışınlara maruz kalma devam eder. Ciltte kuruma, leke artışı, erken yaşlanma; kızıl ötesi ışınların cildimize vermiş olduğu zararların başlıcalarıdır. Münhasıran; pandemi periyodunda meskenden çalışma, bilgisayar ve cep telefonu ile geçirilen vakit vadelerinin fazla olmasının, şahısları geçmiş devirlere nazaran infrared ışınlarına daha fazla maruz bırakmıştır. Bu problemler, gerçek ve sistemli güneş hami tasarrufu ile çözülebilir. Güneş koruyucular meskende bile kalınsa her gün nizamlı kullanılmalıdır” diye konuştu.