Bölgenin antik yerleşim alanı olduğunu söz eden Altınoluk, “Baraj üretimi sonrası ortaya çıkan tarihi kalıntılar çok bedelli. Burada Osmanlı kitabeleri mevcut. Lakin hiçbir kıymeti yokmuş üzere görünüyor. Kepçelerle moloz üzere alınarak atılıyor. Köylerdeki evrak niteliği taşıyan eserler ve dokümanlar toplanarak kayıt altına alınmalı” dedi.

Mimar Prof. Dr. İdeal Altınoluk, “Ödemiş’in kuzeyinde kalan Rahmanlar Çayı bölgesinde bulunan Dereuzunyer ve Derebebekler üzere köylerdeki yapılarda kullanılan antikiteye ilişkin devşirme materyaller ve antik devir yapıtları mevcut. 2013 yılında üretimine başlanan barajın suları altında kalacak olan bu köyler, yakındaki Üzümlü köyüden farklı düşünülmemelidir. Yolların kavşak noktasındaki Üzümlü köyü Rahmanlar Çayı üzerindeki Yalnızdeğirmen Köprüsü vasıtası ile bölgenin kıymetli kenti Hypaipa’ya (Datbey) bağlanmaktadır. Hasebiyle bu bölgede gerçekleştirilen yapılaşma çalışmalarında ortaya çıkan tarihi kalıntıların orda farklı kullanılmasının önüne geçilmeli. Tarihi yapılar ve eserler moloz üzere kepçelerle kırılıyor. Bu çalışma, tarihi yok etmektir. İncelenme yapılmalı kalıntılar müze müdürlüğüne teslim edilmelidir. Örneğin, 1750 yıllık bir yapı içerisinden çıkarılan kitabeyi molozlar ortasından çıkararak, müze görevlilerine haber verdim. Bu halde onlarca eser var” diye konuştu.

Altınoluk, maksadının baraj imaline karşı olmadığını, büsbütün tarihi yapı ve yapıtları korumak olduğunu söz etti.

Cumhuriyet