Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’ndan demiryolları için birinci özel yolcu taşıma lisansı alan Sun Group Şirketi’nin idare heyeti başkanlığını yapan ve Adnan Oktar kümesi ilişkisi gündeme gelen Abdülkerim Murat Atik’in TCDD Genel Müdürü olarak atanmasına ait kabahat duyurusunda, “soruşturmaya yer olmadığına” karar verildi. Kararda, “söz konusu bilgilerin soyut ve genel nitelikli olduğu, rastgele bir kanıta dayanmadığı, somut bilgi yahut doküman bulunmadığı” argüman edildi. HKP, “herhangi bir araştırma yapılmadığı, kanıtların toplanmadığı” gerekçesiyle karara itiraz etti.
TCDD Genel Müdürü ve İdare Konseyi Lideri Ali İhsan Uygun, 4 Eylül’de yayımlanan gece yarısı kararı ile vazifeden alınmıştı. Yerine ise Murat Atik atanmıştı. Fakat Atik’in, 28 Aralık 2020’de Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’ndan demiryolları için birinci özel yolcu taşıma lisansı alan Sun Group Şirketi’nin idare konseyi lideri olması ve şirketinin daha evvel de TCDD’den iş alması gündeme gelmişti.
Gazetemiz, Atik’in Adnan Oktar ile ilişkisini ortaya çıkarmış ve temasın MASAK raporlarında da yer aldığını duyurmuştu. Atik, atanmasından 10 gün sonra ise istifa etmişti. HKP ise gazetemizin kamuoyuna duyurduğu irtibatların akabinde atamayı yargıya taşımış ve Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na hata duyurusunda bulunmuştu.
İNCELENMEDİ BİLE!
Savcılık, “soruşturmaya yer olmadığına” karar verdi. Kararda, kamuoyuna yansıyan bilgilere işaret edilerek “iddiaların açık kaynak durumundaki internet sitelerinden temin edilen soyut ve genel nitelikli olduğu, somut rastgele bir kanıta dayanmadığı, rastgele bir somut bilgi yahut doküman bulunmadığı” tez edildi. HKP ise karara itiraz etti. Kararı Cumhuriyet’e kıymetlendiren HKP Genel Sekreter Yardımcısı Tacettin Çolak, Atik’in Adnan Oktar temaslarının resmi kayıtlar ile sabit olduğuna işaret ederek “Cumhuriyet savcılarının şikâyetimizle ilgili hiçbir soruşturma yapmadan karar vermeleri, açıkça Ceza Muhakemesi Kanunu husus 160’ta tanımlanan cumhuriyet savcılarının vazifelerine ait düzenlemeleri ihlal manasına gelir. Bu fiil, cumhuriyet savcıları açısından misyon cürmü oluşturur. MASAK ve Emniyet raporları, devlet kurumlarında yer alan dokümanlardır. Savcıların bunları resen araştırma ve bilgi toplama yükümlülüğü bulunmakta. Cumhuriyet savcıları Cumhuriyetin savcısı olduklarını göz arkası edip iktidarın talimatlarıyla hareket etmekle hata işlemeye devam etmekte” yansısını gösterdi.
