Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Sakarya Ticaret ve Sanayi Odası (SATSO) Ekim Ayı Olağan Meclis Toplantısı’na görüntü konferans sistemiyle katıldı.

Varank, ocak-ağustos devrinde salgına karşın yatırım talebinin yıllık bazda yüzde 30 daha fazla olduğunu belirterek, “İlk 9 ayda 10 bin 802 sanayi işletmesi, sanayi sicil sistemine kaydoldu, bu sayı geçen seneye nazaran yüzde 12’lik bir artışa tekabül ediyor.” dedi.

Dış talepteki canlanmanın da Türkiye’nin ihracatını olumlu etkilediğine değinen Varank, eylül ayı ihracatının 16 milyar doların üzerinde gerçekleşerek tüm vakitlerin eylül ayı rekorunu kırdığını bildirdi.

“ÜRETİMDE SORUN YOK”

Türkiye genelinde de gerçek kesimde işlerin iyiye gittiğine dikkati çeken Varank, son 4 günde Erzurum, İstanbul, Malatya ve Denizli’de sanayicilerle bir ortaya geldiğini ve fabrikaları gezdiğini anlattı.

Varank, buralarda herkesin işini büyütme ve fabrikalarını genişletme planları olduğunu belirterek, ufak tefek problemlere karşın üretim tarafında yapısal bir sorun ya da bir memnuniyetsizlik duyulmadığını lisana getirdi.

“DALGALANMALAR BAĞIMSIZ”

Son birkaç gündür finansal piyasalarda görülen oynaklığa işaret eden Varank, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Bu dalgalanmalar Türkiye iktisadının üretim gücünden yahut endüstrisinden bağımsız. Türkiye, birden çok cephede tıpkı anda büyük uğraşlar içinde. Bir taraftan vatandaşımızın sıhhatini muhafazanın sıkıntısındayız başka yandan ekonomiyi güçlü ve sağlıklı tutmaya çalışıyoruz. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde dış siyasette, ülkemizin ve aslında tüm ümmetin haklarını koruyan çok boyutlu siyasetler izliyoruz.

‘BOYKOT’ TEMBİHİ

Varank, Erdoğan’ın Fransız mallarına boykot daveti için ise şöyle dedi:

Gündemimizde bir de Fransa problemi var. Avrupa’nın içine düştüğü İslam düşmanlığı ve faşizm çukurunun öncülüğünü maalesef Fransa ve artık onun patolojik bir hadise haline gelmiş Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron yapıyor. Alemlere rahmet olarak gönderilen Peygamber Efendimize hakareti savunan, teşvik eden hatta kamusal hale getiren bu anlayışla her alanda çaba edeceğiz. Bu bizim en başta Müslüman olarak bir sorumluluğumuz. Fransız mallarına karşı, şu devirde güçlü bir duruş göstermemiz lazım. Bunun sembolik kıymeti çok yüksek. Göstereceğimiz duruş, tüm bu hakaretlere, faşist ve İslam düşmanı adımlara çok yerinde bir yanıt olacak. Sizin de günlük ticaretinizde, Cumhurbaşkanımızın bu davetine uygun bir halde hassasiyet göstereceğinize inanıyorum.”

Cumhuriyet