CHP Küme Başkanvekili Engin Altay, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın idare şurası lideri olduğu Varlık Fonu’nun, “kanun tanımaz” bir kurum haline dönüştüğünü vurgulayarak, “Varlık Fonu’nu denetlemek mümkün olmuyor. Kanuna nazaran ekim ayında Meclis’te görüşülmesi gereken kontrol raporu hâlâ ortada yok. Varlık Fonu’nun bir kere daha çiğnediği TBMM, birilerinin başına nazaran hesap vereceği bir kurum değildir” dedi.

CHP’li Altay, Ziraat Bankası, Halk Bankası, Vakıfbank, Borsa İstanbul, Türkiye Petrolleri, Ulusal Piyango, TÜRKSAT, Türk Telekom, Türk Şeker, ÇAYKUR üzere devasa kuruluşları bünyesinde bulunduran Varlık Fonu’nun varlıklarının toplamının 2 trilyon lirayı aştığını söyledi. Altay, “yasanın bu yapının kontrol raporlarının TBMM Plan Bütçe Komisyonu’nda görüşülmesini” öngördüğünü kaydererek, “6741 sayılı Varlık Fonu Kanunu’nun 6’ncı hususunda ‘Şirket, şirket tarafından kurulacak öteki şirketler, Türkiye Varlık Fonu ve Türkiye Varlık Fonu bünyesinde kurulacak alt fonların bir evvelki yıla ilişkin mali tabloları ile faaliyetleri, her yıl ekim ayında TBMM Plan ve Bütçe Kurulu tarafından, birinci ve ikinci fıkralar kapsamında hazırlanan ve Cumhurbaşkanlığı tarafından gönderilen kontrol raporları üzerinden görüşülerek denetlenir’ kararı var. Kanun çok açık, ekim ayı içinde bu raporların komitede görüşülmesi gerekiyordu. Lakin evvelki yıllarda da olduğu üzere 2020 Varlık Fonu Kontrol Raporu da hâlâ gelmedi” diye konuştu.

Altay, Varlık Fonu’nun TBMM’yi tekrar çiğnediğini vurgulayarak şunları kaydetti:

“Yönetim Şurası Lideri olan Sayın Erdoğan’a soruyorum. Neyi kaçırıyorsun, ne saklıyorsun, ne gizliyorsun? 2 trilyon 169 milyarlık hacme sahip, kamunun en önemli kuruluşlarının olduğu Varlık Fonu’nun kontrol raporu nerede Erdoğan? Kanunlarda, Varlık Fonu, Toplumsal Güvenlik Kurumu (SGK), Sermaye Piyasası Konseyi (SPK), Merkez Bankası, Afet Sigortaları Kurumu üzere dokuz kurumun TBMM’de denetlenmesi öngörülüyor. Lakin bu kontroller bir türlü maddelere uygun yürümüyor. TBMM birilerinin başına nazaran hesap vereceği bir kurum değildir. TBMM Lideri, TBMM’nin kontrol hakkını ve prestijini korumalıdır.”