Yaşadığımız bu kadar olumsuz süreçte öylesine denk gelmişti ki.. Bir tarafta özgürlüğün sembolü 30 Ağustos Zafer Bayramı, başka yanda ulusal ve kozmik kahraman Mustafa Kemal’in “Ben atletin zeki, çevik ve tıpkı vakitte ahlaklısını severim” özdeyişiyle şahlanan Gazi Koşusu. Büyük koşu seyircisiz olsa da milyonlarca yürek, kalp, sokaklarda, meskenlerde, köylerde dağlarda, kıyılarda bu manalı gün için çarptı. Kim neyi yasaklamaya çalışırsa çalışsın Gazi’nin imzası ve ihtilalleri bugün olduğu üzere halkı coşturacak, unsurlarında birleştirecektir. Zaferi kazananlar kutlar, kaybedenler değil. Selam olsun kazananlara ve kutlayanlara. Mustafa Kemal Atatürk’ün başarısı sonsuza dek bize ışık tutucaktır.
ALIŞILMIŞLIĞIN ÖTESİNDE
Hipodrom ve etrafı sakindi. İzdiham yaşanmadı. Kapılarda erken saatlerde kuyruklar oluşmadı. Piknik yapmak, yarış oynamak, yarış izlemek için gelen yoktu. Kahrolsun Covid-19. Gün içinde çok sayıda değerli koşular gerçekleşti (Anafartalar, 2. İnönü, Nenehatun, 1.İnönü gibi). Kupa merasimi yalnızca Gazi Koşusu’nda yapıldı, o da sade formda. Nerede olursa olsun seyircisiz karşılaşmalar tat vermiyor. Umarız seyircisiz son Gazi Koşusu olur. Bir hafta boyunca Gazi Koşusu’yla alakala haberler ve röportajlar yaptık. Anlayacağınız günü gününe Gazi’yi yakın takibe aldık. Editörümüz Ersin Öztekin’in gerek attığı başlıklar, gerekse sayfa nizamıyla Gazi Koşusu’na değerli katkı yaptığını söylemeliyim. Saatler 17.15’e geldi dayandı.
Nefeslerimizi tuttuk. Heyecanımız tavan yaptı. Bir de at sahiplerini, jokeyleri, antrenörleri, seyislerini düşünün… Ekran başındaki yarışseverleri de… Yarışın arası her zamanki üzere 2400 metre. Hava da o denli sıcaktı ki. (34 derece) Geçen yıl 21 at kayıt yaptırmıştı. Bu koşuya katılabilmek dahi büyük gururdur. Her at sahibinin ve jokeyin gönlünde Gazi Koşusu’na katılabilmek ve kazanmak yatar, 15 atın uğraşında startla birlikte evvel kafayı 5 numaralı Full Throttle aldı. Kısa bir müddet sonra liderlik el değiştirdi ve başa 11 numaralı Sozopol geçti. Sozopol son 600’ü rakiplerinin 12 uzunluk önünde geçti. Lakin 600-400 ortası fark kapanmaya başladı. 200’de yarışın favorisi Ahmet Çelik, Call To Victory’yle (derece 2.30.18) emin adımlarla dışardan gelerek potaya uzanan isim oldu. Zorlandı mı? Hayır. Ahmet böylelikle Gazi’de altıncı birinciliğini elde etti. Bu rekor artık kolay kolay kırılmaz. Call To Victory’nin Türkçe karşılığı ‘Zafere Çağrı’. Zafer Bayramı’nda zaferle noktalanan bir yarış. Tebrikler Ahmet. İkinciliği Gökhan Kocakaya’yla Lord Of Game, üçüncülüğü Kingsman’la Hişman Çizik, dördüncülüğü de Ayhan Kurşun’la Coach isimli safkanlar aldı.
3 MİLYON TL KAZANDIRDI
Ulu başkanımız Mustafa Kemal Atatürk ismine 1927 yılından bu yana kesintisiz olarak düzenlenen Gazi Koşusu’nun 94.’sünde kupayı müzesine götüren safkan Call To Victory sahibine (Ayşegül Kurtel) ek ikramiyelerle birlikte yaklaşık 3 milyon TL kazandırdı. Koşunun ikramiyesi başka sıralamalarla birlikte yaklaşık 5 milyon TL’yi buldu.
SON 6 YILDIR KAZANDIĞI ATLAR
Ahmet Çelik’le son altı yıldır şampiyon olan safkanlar şöyle; ( Renk-2015), (Graystrom 2016), (Piano Sonata 2017), (Hep Birlikte 2018), (Thee Last Romance 2019) ( Call To Victory 2020)
‘KLASİK DEĞİLİM’
Üst üste 6. sefer Gazi Koşusu’nu kazanan jokej Ahmet Çelik, zaferiyle ilgili “Beni klasik Ahmet Çelik olarak gördüler. Ben hiçbir vakit klasik değilim. Klasik olduğum vakit, kaybettiğim vakittir. Onun için stratejimizi bu sefer değiştirdik. Zira benim eski yerlerime çok talip vardı. Fazla talipte ortalık karışır. Ben onları bıraktım, alın sizin olsun, burada ben mutluyum. Atımın gücünü bildiğim, ona güvendiğim için çok rahattım. Biz, Call To Victory ile daha mağlubiyetin ne olduğunu görmedik. Ve o hem kendine hem de bana çok büyük bir inanç veriyor. Doğal ki geçilmeyecek diye bir şey yok atçılıkta. Vilayetle bir gün geçileceğiz birlikte. Lakin o ne vakit olur, onu ben de bilmiyorum. Bu galibiyeti çocuklarıma, eşime, aileme ve yarış topluluğundaki tüm işçi arkadaşlarıma armağan ediyorum” dedi.
Cumhuriyet
