Tell el-Hammam diye bilinen arkeolojik bölgede yaşanan bu yıkımın İncil’de, Tevrat’ta ve Kur’an’da bahsi geçen Lut kavminin öyküsüne ilham verdiği düşünülüyor.
Kutsal kitaplara nazaran Lut kavmi, aile içi-akraba ortası bağ, zorla cinsel bağ ve fuhuş üzere günahları nedeniyle helak edilmişti.
Kavmin yaşadığı yerin, bugün Kızıldeniz’in kuzeyinde Ürdün-İsrail hududunda Lût Gölü yakınlarında olduğu arkeolojik incelemelerle belirlenmiş, bu nedenle kentin, Tevrat’ta ismi geçen “Sodom” olduğu sonucuna varılmıştı.
Tevrat’taki anlatıma nazaran bölge halkı gökyüzünden yağan kükürt ve ateşle helak edilmişti. Yeni araştırmada da bilim insanları Sodom kentinin göktaşı nedeniyle yıkılmış olabileceğini öne sürdü.
Hakemli bilimsel mecmua Nature Scientific Reports’ta yayımlanan araştırmaya nazaran, kentin üzerinde patlayan meteorit, antik kenti yerle bir edecek kadar büyük bir tesire sahipti.
Havada meydana gelen patlamanın Hiroşima’yı harap eden atom bombasının yaklaşık bin katına muadil (12 megaton) güç açığa çıkardığı söz edildi.
Araştırmanın müelliflerinden, yer bilimleri profesörü James Kennett, “Tell el-Hammam ismi verilen bu kentin yakınında meydana gelen büyük bir kozmik patlamanın ispatı var” diye konuştu:
“2 bin santigrat dereceden daha yüksek sıcaklıklara işaret eden ispatlar gördük.”
Antik kentte kömürleşmiş materyaller ve tahrip olmuş yapılar ortasında, parçalanmış insan iskeletlerinin kalıntıları tespit edilmişti.
Kennett ve grubunun toprak tahlili, minik demir ve silika kürelerinin yanı sıra erimiş metalleri ve kuvars minerallerini de ortaya çıkardı.
Ayrıyeten laboratuvar fırınlarıyla yapılan deneyler bölgede bulunan çanak, çömlek ve kerpiçlerin bin 500 dereceyi aşan sıcaklıklarda sıvılaştığını ortaya koydu. Bu sıcaklık, bir arabası dakikalar içinde eritebilecek kadar yüksek.
Tüm bunlar havada meydana gelen, yüksek basınçlı bir patlamaya işaret ediyordu. Çünkü yıkım sırasında oluşan sıcaklık volkanlardan, savaşlardan ve sıradan yangınlardan daha yüksekti. Geriye kalan tek doğal süreç kozmik bir patlama olasılığıydı.
Bilim insanları bu göktaşının, 1908’de Rusya’nın Tunguska kentinde 80 milyon ağacı deviren ve büyük bir yıkıma neden olan meteora benzeyen küçük bir meteorit olduğunu düşünüyor. Bulgulara nazaran bu göktaşı, Dinozorları yok eden kilometrelerce genişliğindeki dev uzay kayasının çok daha küçük bir versiyonuydu.
